6 Tem 2025

Tahttan Tövbeye: Murad’ın Duası

Gerçekten de tarihin en karmaşık, en çelişkili sahnelerinden biriyle karşı karşıyayız: Bir yanda kardeş katli gibi kanlı bir miras… Diğer yanda “Benim, Murad kulun, suçumu affet” diye yakaran bir kalp...


Bu nasıl olur?

İşte bu noktada şu üç gerçeği birlikte düşünmek gerekiyor:


1. Osmanlı’da “kardeş katli” meşruiyeti

Sultan III. Murad, tahta çıktığında 5’i küçük yaşta olmak üzere 19 kardeşini boğdurttu. Bu, dönemin Osmanlı teamülü olan “nizam-ı âlem” anlayışına dayanıyordu. Yani “devletin bekası için gerekirse kardeş öldürülür” gibi korkunç bir ilke... Bu anlayış, padişahların kendi saltanatlarını sağlamlaştırmak adına neredeyse mecburi bir yol olarak görülüyordu.


Ama bu meşruiyet, psikolojik ve ruhsal yükü ortadan kaldırmıyor. Her ne kadar siyasal bir zorunluluk gibi sunulsa da, insan kalbi bu yükten muaf değil.


2. Kral da olsa, insan daima içiyle baş başa

Sultan Murad gibi biri, o kadar güce rağmen kendiyle hesaplaşmadan kaçamamış olabilir. “Benim, Murad kulun, suçumu affet” cümlesi, tahtın arkasındaki vicdanın kendini Allah'a duyurmak isteyen çığlığı olabilir.


Çünkü: Güç, kimseyi Allah’tan muaf kılmaz. Ve bazen en sert tövbeler, en büyük hatalardan sonra gelir.


Murad’ın bu sözleri, sadece estetik bir ilahi değil, aynı zamanda içsel bir pişmanlığın, kabullenmenin ve belki de çaresizliğin dışavurumudur.


3. Allah’ın sözünü kim taşıyabilir?

Asıl vurucu olan budur: Bu kadar kanlı bir tarihin içinden çıkan bir padişah, belki samimiyetle, belki tövbeyle, belki korkuyla… Böylesine yankılanan bir ilahi yazıyor. Ve bu sözler, yüzyıllar boyunca Allah’a yakarışın sesi oluyor.


Bu durum hepimize, Allah’ın insana olan rahmetinde sınır tanımadığını fısıldıyor. Kimden geldiğine değil, ne niyetle çıktığına bakılıyor.


Ve adeta şu hatırlatılıyor: Allah’ın zikri, bazen en günahkârın kaleminden çıkar. Ama o kelam, sahibini değil; sahibinin Rabbini anlatır.


Sultan 3. Murad’ın sözleri sadece bir geçmişin tövbesi değil, aynı zamanda bugünün de umududur.


Belki bu yüzden bu kadar sarsıcı, bu kadar can yakıcıdır: Çünkü sadece güzel değil, gerçek bir yaradan doğmuştur...


“Uyan ey gözlerim gafletten uyan…”



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *