Beni zayıflatmak isteyen yollar tanıdım.
Tatlı vaatlerle çağıran,
Eski yaraları yoklayarak sızlatan…
Bana “gel” diyen ama içten içe
beni tüketmek isteyen yerler gördüm.
Ama artık biliyorum:
O çağrı O’ndan değil.
Yunus Emre’nin kalbi bunu söylemez.
Benim içimdeki ışık bunu seçmez.
Ben oraya değil,
kendime dönerim.
Ben zayıflamak için değil,
güçlenmek için yaşarım.
Kendimi tüketen hiçbir yere gitmem.
Eski döngülere dönmem.
Düştüğüm yerden geçmem bir daha.
Çünkü ben artık
yere düşen değil,
ayağa kalkan bir kadınım.
Ve benim yolum
zayıflıkla değil,
aydınlıkla yazılır.
Benim yönüm
korkuyla değil,
O’nun sevgisiyle çizilir.
İskenderun değil,
İsmini bilmediğim bir vaha bile olsa fark etmez.
Benim yönümü
O belirler,
O güçlendirir,
O yürütür.
Ben artık
yıkılmam.
Yıkıldığım yere de dönmem.
Çünkü ben güçlü kalmayı seçtim.
Öyle de oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.