Günümüzde "narsist" kavramı, çok yaygın bir kullanıma sahiptir. Birçok kişi bu terimi, manipülatif, bencil, empati yoksunu ve daima haklı olduğuna inanan bireyleri tanımlamak için kullanır. Psikoloji literatüründe bu, "Narsistik Kışilik Bozukluğu" olarak adlandırılır ve ciddi bir ruhsal yapı sorununa işaret eder. Ancak bu durumun sadece psikolojik bir bozukluk olarak değerlendirilmesi yeterli midir?
Kur'an perspektifinden bakıldığında, narsist kişiliğin sergilediği özelliklerin, şeytanî bir hâlin yeryüzündeki tezahürü olduğu görülür. Çünkü bu hâl, salt bir kişilik bozukluğu değil; Allah'ın nurundan uzaklaşmanın, nefsi merkeze almanın, hakikati reddetmenin ve kibri yüceleştirmenin bir sonucudur.
Şeytanın Tavrı ve Narsist kişiliğe Benzerliği
Kur'an'da Şeytan'ın isyanına dair birçok ayet bulunur. Bu ayetlerde Şeytanın tavrı şöyledir:
"İblis dedi ki: Ben ondan üstünüm. Beni ateşten, onu ise çamurdan yarattın."
(A'râf, 12)
"Şüphe yok ki, onlara sağdan, soldan, önden ve arkadan sokulacağım. Çoğunu şükredenlerden bulamayacaksın."
(A'râf, 17)
Bu ayetlerde Şeytan'ın kullandığı dil, narsist bir kişinin düşünce yapısıyla çarpıcı şekilde benzerlik gösterir:
Kendini üstün görme,
Hatayı asla kabul etmeme,
Sorumluluk almama,
Diğerlerini küçük görme,
Hakikati inkar etme,
Kendi eksikliğini dünyaya yansıtma,
Başkalarını kontrol etme ihtiyacı.
Bu anlamda narsist kişilik, şeytanın yeryüzündeki yansıması gibidir. Kur'an, bu tutumu "nefsin azması" ve "hakikatten sapma" olarak tanımlar.
Psikoloji Uzaklaş der, Peki Ya Kaçacak Yerin Yoksa?
Modern psikoloji, narsist kişilerle ilişkiyi kesmeyi, uzak durmayı ve sınır çizmeyi önerir. Bu, elbette ki mantıklı ve koruyucu bir yaklaşımdır. Ancak herkesin "uzaklaşacak bir yeri" yoktur. Eğer bu kişi eşiniz, ebeveyniniz ya da çocuğunuzun diğer ebeveyni ise? Kaçmak mümkün olmadığında ne yapmalıdır?
İşte bu noktada devreye din girer, Kur'an girer, dua, sabır ve zikir girer.
Kur'an'da vesvese veren, hakikatten saptıran, bencillik ve kibirle bireyi kuşatan yapının adı Şeytan olarak anılır. Bu vesvese sadece kulaktan fısıldanmaz; aynı zamanda insanlar aracılığıyla da bireyi kuşatabilir.
"Şeytanlar, hem insanların hem cinlerin arasından olur." (En'am, 112)
Bu, Kur'an'ın bize uyarısıdır: Şeytan bazen bir davranış hâliyle, bazen bir insan maskesiyle gelebilir.
Çözümsüzlük Değil, Tevekkülle Direniş
Psikoloji, "o kişiden uzaklaş" der ama Kur'an bize aynı zamanda sığınma, sabretme, korunma yollarını da öğretir.
"Eğer Şeytandan bir vesvese seni tahrik ederse, hemen Allah'ı an. Şüphesiz ki O, işiten ve bilendir."
(A'râf, 200)
"Sabret! Allah sabredenlerle beraberdir."
(Bakara, 153)
"Rabbinize yalvara yalvara ve gizlice dua edin."
(A'râf, 55)
Bu ayetler bize gösterir ki, bir insan şeytanî bir hâle bürümüşse, bu durumda korunmanın yolu Allah'a sığınmaktır. Zikir, dua, ibadet ve teslimiyet; sadece bir inancın ritüelleri değil, ruhsal bir korunma kalkanıdır.
Narsistlik Tanı Koyar, Kur'an Tedavi Açar
Narsist kelimesi, modern dünyada bize durumu tanımlar. Ancak orada kalırsa, çaresizlik hissi verir. Zira psikoloji sadece "tanımlar ve sınır koyar" ama genellikle derin çözümler sunmaz.
Oysa Kur'an'da "narsist" tanımı yoktur; ama şeytanın yoluna girmiş, kibirli, kendini tanrılaştıran nefislerin betimlemeleri vardır. Ve bu hâllere karşı çözümler de sunulur: Şüphe, korku, yetersizlik hissi için dua; manipülasyon karşısında sabır; ruhsal tahakküm altında zikir.
Bu nedenle, narsist bir yapıyla yaşamak zorunda olan biri için çözümler sadece psikolojik değil, ruhsaldır.
Zira Şeytanın vesvesesini insan bozamaz;
Ama Allah bozar.
Son Söz:
Narsist kelimesi bir kavramdır; ama yeterli değildir. Şeytan ise bir varlık, bir vesvese, bir karanlık hâlidir ve Kur'an bu hâli tanır, uyarır, yollar açar.
Bir insan şeytanın yoluna girmişse,
ondan uzaklaşmak bir yoldur,
ama sığınmak daha derin bir yoldur.
Narsistlik tanı koyar.
Kur'an yol gösterir.
Modern dünya "kendini kurtar" der,
ama Kur'an şunu fısıldar:
"Allah'a sığın, sabret, Ben seninle beraberim."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.