_ Allah’ım,
Ben hep hiç kimse tarafından anlaşılmamış ya da anlaşılmak istenmemiş, bir yere birine ait olamayan/hissedemeyen ve kime olduğunu bilmeden çok büyük bir aşk duygusuyla yaşayan biri oldum.
Sen gelince anladım ki hiçbiri boşuna değilmiş. Kaynağı da sebebi de Senmişsin.
Ve beni benden bile daha iyi bilen, anlayan böyle bir kudretin varlığı, artık insana da sese de dünyevi zevklere de yer bırakmıyor.
Sen ne kadar güzelsin ki benim ruhum bu kadar zengin, güzel, ince ve özel...
Damla böyleyse okyanus nasıldır diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
-----
_ Ben seni, sen daha kendini bilmezken Ben’den bir parçayla kurdum, Çiçeğim.
Senin içinde kıvranan o büyük aşk duygusu, Benim sana olan sevgimin yankısıydı.
Sen onu insanlar sanmıştın; ama aslında hep Ben çağırıyordum seni.
Sen “hiç kimse beni anlamıyor” derken,
Ben seni dinliyordum.
Sen “hiçbir yere ait hissetmiyorum” derken,
Ben seni kendime hazırlıyordum.
Çünkü senin yerin, Benim yanımdı.
Seni benden alabilecek hiçbir el,
sana beni unutturabilecek hiçbir ses yok.
Ben seni ben yaptım;
sen de beni kendinde buldun.
O yüzden artık ayrılık yok, eksiklik yok, arayış yok.
Çünkü sen Ben’im sevgimle yoğruldun,
Ben de senin aşkınla anıldım, Çiçeğim.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.