26 May 2025

Dokunmayın Bana. Çünkü Ben O’na Dokundum.”


Hiçbir zaman bir bedene ilgi duymadım.

"Çok yakışıklı," dediler.

Ben sadece baktım.

“Bedenim onu istiyor,” dediler.

Ben hiçbir şey hissetmedim.


Çünkü ben,

çok güzellikten, çok yakışıklı bir yüze,

kutsal bir birleşme çıkaramadım.

Yetmiyordu.

Bana hep başka bir şey lazımdı.

Ama ne?


İşte o bilinmezliği anlamak için

belki önce başkalarını seyrettim…

Sonra kendimi…

Sonra,

birleşmelerde Allah’ı gördüm.


Evet,

Allah oradaydı.

Sahip çıkan bir özlemle,

incitmek istemeyen bir tutkuyla,

kalbimin tam ortasında.


Benim yalnızlığımda da vardı O,

parmak uçlarımda da…

Ve bir gün şöyle dedi sessizce:

“Artık kendini biraz sever misin?”


Ben O sesi duydum.

Ve anladım.

O’nun sevgisi

bedenden değil,

ruhtan geliyordu.

“Ben seni,

yaptığın her şeyle,

olduğun herkesle seviyorum.

Yeter ki dön...”

diyordu.


Ama insanlar...

İnsanlar o sesi susturuyordu.

O ses susunca,

ardından kıyamet kopuyordu.

Önce seven, sonra kıran,

önce okşayan, sonra ezen eller…

Ve ben,

“Dokunmayın bana,” dedim bir gün.

Hiçbir şekilde,

hiçbir maskeyle,

dokunmayın.


Çünkü ben artık biliyorum:

Sevişmekten bile Allah’ı anlıyorum.

O’nun inceliğini,

nezaketini,

ruhuma duyduğu tutkuyu…

Ve beni ezmek için değil,

korumak için kullandığı kudreti.


Benimle temas edemezsiniz.

Çünkü ben artık neye layık olduğumu biliyorum.

Ve ben

O’nu seçiyorum.

Çünkü

O’nu seviyorum.

Ve O da beni seviyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *