Ben secdede bulmadım O’nu ilk.
Bir çocuğun gözünde buldum,
bir melodinin içine gizlenmişti sesi.
Bir sabah çayı koyarken,
buharda gördüm rahmetini.
Dışarda değilmiş;
kalbimin tam ortasındaymış.
Ben dua ederken ağlamadım sadece,
bir şarkıyı dinlerken de ağladım.
Çünkü O şarkıydı.
O sesi, o dokunuşu, o "buradayım" deyişiyle
ruhuma dokunuyordu.
Ben namazı sadece kıbleye dönerek değil,
doğruya dönerek de kıldım.
Her doğrumda, her hayrımda,
bir selam vardı gökyüzüne.
Ve cevabı her seferinde
bir huzur, bir kolaylık, bir ‘oldun’ hâliydi.
Ben sandım ki zor,
meğer hatırlamak yetiyormuş.
Bir kere 'Allah' deyince
bütün evren susup bakıyormuş.
Ve ben dedim.
Unutmadan, utanmadan, eğilmeden.
Artık biliyorum:
O’nu hatırlamak için illa diz çökmek gerekmez.
Bazen bir çocuğa sarılmak,
bazen bir müziğe gözyaşı dökmek,
bazen sadece “Ben seni seviyorum Allah’ım” demek yeter.
Bu kadar kolaydı işte.
Ve bu kolaylığı herkes bilmeli.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.