6 Tem 2025

'Allah'ın Konuştuğu Kalpleri Kırma Öğretmen'

"Başkasını Değil, Önce Kendini Yetirt"

Bazı meslekler vardır ki, sadece bir iş değil; bir emanet, bir kültür, bir ruh taşır. Öğretmenlik de bunlardan biridir. İnsanı yetiştiren, hayata dokunan, kalplere ışık taşıyan bir meslektir bu. Ama ne acı ki, bugün pek çok yerde "hiçbir şey olamazsam öğretmen olurum" diyerek başlanıyor bu yola. Ve bu niyetle çıkılan yol, sadece mesleğe değil, çocuğa da zararlı oluyor.


Öğretmen olmak, sadece bilgi anlatmak değildir. Gözlerinle görmediklerini sezmek, kalpleri duyabilmek, çocuğun söyleyemediklerini bile anlayabilmek gerekir. Çünkü bazen bir çocuk sınıfa gelir ve seni Allah'ın sesi gibi dinler. Söylediğin her kelime ya ışık olur ya da yara. Allah'a yakın olan bir ruh, senin ağzından dökülen kelimelerle ya daha da yakınlaşır O'na, ya da senden kaçarken O'ndan da uzaklaşır.


Samet gibi karakterler, Kuru Otlar Üstüne filminde bu sıkıntılı gerçeği gözler önüne serer. Kendi hayatından memnun olmayan, eksiklerini başkalarına yükleyerek bastırmaya çalışan, öğrencileri üzerinden "benlik" kurma hırsına düşen insanlar... Öğretmen kılığında, ama çocuğun ruhunu fark edemeyecek kadar kör. Ve bu körlüğün bedelini ödemek zorunda bırakılan çocuklar.


Ne yazık ki bu karanlık yalnızca erkek öğretmenlerle sınırlı değil. Kadın öğretmenlerin de bir kısmı, anne gibi şefkatli görünse de kimi zaman daha derin, daha sinsi bir baskı kurabiliyor. Kimi öğrenciyi "yaramaz", kimi "şanssız", kimi "eksik" diye damgalayıp gözden düşürürken, aslında kendi bastırılmış karanlıklarını çocuğun üzerine boca ediyorlar. Sadece kadın ya da erkek olmak, öğretmenliğe liyakat kazandırmaz. Bu yol, kalpten seçilmişlerin yoludur.


Bir öğretmenin en büyük sermayesi bilgi değil, kendini bilmesidir. Henüz kendisiyle barışık olmayan, çözülememiş meselelerini çocukların üzerinde oynayarak çözmeye çalışan biri, öğretmen değil, potansiyel zarar kaynağıdır.


Allah, bazı çocukları kalbinden eğitir. Onların kulaklarına ilham üfler. Onlar, gözleriyle değil kalpleriyle görür. Böyle bir çocuğa temas etmek, kutsal bir sorumluluktur. Bu sorumluluğu alacak olan kişi, sadece diploma değil, niyet, ahlak ve ruhsal olgunluk da taşımalıdır.


Öğretmenlik, para kazanmak için yapılmaz. Geçim derdiyle bile olsa, "işimizi yapalım yeter" diyerek çıkılabilecek bir yol değildir bu. Çünkü öğretmen, sadece tahtaya yazmaz; kalbe yazar. Ve kalbe yazılan şey silinmez.


Allah'ın emanetini taşıyanlara selam olsun. Diğerlerineyse, lütfen: çocukların yolundan çekilin. Onlar Allah'ın yakın dostları olabilirler. Ve Allah, dostlarının kalbine dokunan elleri de kelimeleri de izler.


Bu yazı, hem bir dua, hem bir uyarıdır: Rabbim, öğretmenlik mesleğine sadece eğitenleri, sadece ışık taşıyanları yaklaştırsın.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *