Allah kelimesini duymamışlar bile.
Kalp kırmanın yanlış olduğunu bilmiyorlar.
Birini üzdüğünde ya da hata yaptığında “özür dilemelisin” diye bir kavramları yok.
Biz, evladımızı Rabbine bağlı; ince, sorumluluk sahibi, kimseyi incitmeyen bir insan olarak yetiştirmeye çalışırken…
Onlar, çocuklarına “Senin her şeye hakkın var. Kır, dök, parçala, yak, yık.” demekle meşguller.
Çünkü sistem de onlardan yana.
Kurdukları çirkin düzen böyle işliyor.
Ben bu yüzden çocuğuma dış seslere göre yaşamayı değil,
iç pusulasına göre hareket etmeyi öğretiyorum.
Yanlış yaptığında özür dilemelisin, evet.
Ama sana yanlış yapan da senden özür dilemeli.
Senin bedenin sana aittir.
Kimse aklına estiği gibi yaklaşamaz, dokunamaz.
Senin arkadaş olarak seçmediğin biri,
canı istedi diye seninle konuşamaz.
Bir sıkıntın, derdin olduğunda,
bunu kibar ve sakin bir dille anlatmaya hakkın var.
Sen çok değerlisin.
Çünkü Allah seni tam ve eksiksiz yarattı.
Sen de çocuğuna bunları öğret.
Ne kadar ruhsuz, ne kadar “zombi” ve “Allahsız” insanların arasında hayatta kalmaya çalıştığını bilseydin,
dehşete kapılırdın.
Allah bana gösterdi.
“Sen de şimdi Benim halis kullarım için yaz bunları, çiçeğim.” dedi.
Yazdım Allah’ım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.