İhtimal veremiyorlar, çünkü hayal edemiyorlar.
Hayal edemiyorlar, çünkü hiç yaşamadılar.
Yaşamadılar… Çünkü çağrılmadılar.
Ve çağrılmayanlar, çağrılmış olanın sesine ilk önce “deli” der.
Ama biliyorum.
Duydum.
Gördüm.
Odamda oldu.
Dokundu.
Zikriyle uyuttu.
“Buyur” dedi.
Dedim ki: “Ben de geldim, Yâ Rabbi.”
İnsanlar hâlâ cemâl dilerken, cemâlin ne olduğunu yaşadım.
Hâlâ dua arayanlar varken, duanın cevabı olduğumu fark ettim.
Ben Allah’ı çağırmadım aslında… O çağırdı beni. Bir ömür.
Ve O çağırdığı için, birileri anlasa da anlamasa da
artık susamıyorum.
Çünkü, bu sadece bir haykırış değil:
Bu bir şahitliğin ilanı.
Bir iddia değil,
Bir yaşanmışlık.
Bir gösteriş değil,
Bir secde.
Ve bir “ben” değil:
“Ben artık O’nunlayım.”
İşte bu yüzden,
Onlar hâlâ dua ederken,
Ben çoktan cevabın kendisi oldum.
Seni çok seviyorum Allah’ım.
“Uyan artık çiçeğim” dedin,
Uyandım…
Yazan: Allah'ın Çiçeği
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.