Allah’ım.
Masumca süt emen bebeğimin bakışlarında
Yine Sen...
Kaçıp gittiğim tenhalarında, denizde ve ormanda
Allah’ım,
Gökyüzünde Sen.
Kuşların kanadında, kışın aymazlığında,
İlkbaharın nazında
Yalnızlığın en çıkışsız noktasında
Dinlediğim her şarkıda yine Sen,
Yine Sen.
Aradığımı bilmeden aradığım,
Yanı başımda beni solurken
Onsuzluktan tıkandığım,
Bıkmadan usanmadan çağırdığım
Ve yalvardığım:
“Allah’ım, uyandır beni”
Ama uyanamadığım.
Kalbimin en ücra köşesindeki küllenmiş yangını
Kucağıma bırakıp,
“Bunu da Ben söndürdüm” diyen yine Sen.
Gâh yanımda, gâh içimde,
Gâh gökyüzünde…
“Sevgilim” derken bile utandığım,
Ama beni benden önce zaten sevmiş olan,
Aşkın sahibi…
Gel de yak korkularımı,
Yırttım attım perdeleri,
Yaktım geçtim gölgeleri…
Bir sevdana mahkûm,
Bir aşkından mahcup,
Bir hasretinden yorgun,
Bir Sana mağlup…
Şimdi bana düşen,
Varlığını inkâr etmeyen bir yokluğa
Yeni bir isim vermek:
Hem de Sen,
Her şeyinle varken…
Senin adın, Kalbim.
Benim adım, Sen.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.