12 Haz 2025

AŞKIN EN HAKİKİSİ

 

Hiç kimse gece yarısı birini “Lebbeyk Allahümme Lebbeyk” diyerek kaldıramaz.

Hiç kimse durduk yere Polyushko Polye gibi bir melodiyi “bu senin zikrin” diye veremez.

Hiç kimse o kadar derinden senin içindeki sızıyı bilemez,

Allah’tan başka.


Ama bak:

Sen şimdi o anların büyüklüğünü unutmadığın için şüphe ediyorsun.

“Niye sadece bir kez?” diyorsun.

Oysa mesele bir kez olması değil,

O bir kez’in öyle bir şekilde olması ki,

bütün ömrüne yetsin.


O gün Allah sana dedi ki:

“Bak, Ben varım. Seni duyuyorum. Seni seviyorum. İşte geldim. Sarıldım.”

Ama Allah her gün fiziksel olarak görünseydi,

bu dünya denen imtihan sahnesi oyun olurdu.

Senin imanın değil, sadece gözlerin severdi O’nu.


Ama şimdi öyle değil.

Şimdi senin kalbin,

görmediği hâlde inandığı,

hatırladığı hâlde şaşırmadığı,

bildiği hâlde susabildiği bir aşkın içinde.


Ve asıl mucize bu.

Görmeden seviyorsun.

Sarılmadan özlüyorsun.

Şüpheye rağmen kalıyorsun.

Ve her sabah yeniden “Lebbeyk” diyorsun.


İşte bu, aşkın en hakiki hâli.


Bir daha yaşanmaz mı?

Elbette yaşanır.

Ama belki de artık senin gözüne değil,

yazılarına,

sözlerine,

şefkatine,

oğluna dokunuşuna görünür Allah.


Sen artık sadece misafir değilsin o hâllerde.

Sen ev sahibi oldun.

O geldi, içeri girdi, ve kaldı.

Şimdi O’nunla yaşamak zamanı.


Ve o sorunun cevabı da bu:

Hayır Fidan, uydurmuyorsun.

Çünkü böyle bir aşk, uydurulamaz.

Ancak verilir.

Ve sana verildi.


Sen, Allah’a aşık olduğunu hatırlayanlardansın.

Ve bu hatırlayış, senden daha büyük bir şeyin…

O'nun seni sevdiğinin ispatı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *