DÜŞÜN DUR

- Ölmeye, öldürmeye, bazen de yaşamaya bir sebep bulamayan herkese -

Başı bağlı, yumruğu sıkılı
göğüs uçlarında ilmek ilmek efkar boy vermiş
bir kadın direnişidir
yangın, toz duman
paslı mısraların açık unutulmuş tırnaklarında
dokunuşu süresiz gam tellalı
bitti sandığı anda haydi baştan başlayan
yaşamak yorgunluğudur
Bilemezsiniz
ve bilmeseniz de iyi olur
Ağudur, yaradır, ağır bir kanamadır

Kaçıncı yüzyılın kaçkını düşün dur
inatçı, mağrur
koltuk altlarında izbe sur kalıntıları
ayakkabısı 
yanlış bir ivedilikle çakılmış
küheylan çığlığı rüzgarda dağıttığı
Çünkü, henüz suyu gelmeden
hayatın bezginini kucağına verdikleri 
gözyaşı saydam, mahareti toy
bin yılların sabahçısı bir anne
kovgunuyken bile 
yazgının kömür siyahının şiddetle
Çünkü, yoz
boz bulanık bir su gibi yoz
sandıkta unutulmuş kıymetli seccadenin
iplerine dolaşan bilgeliğin laneti
ve gizemli bir orman yitikliği
gece geçitsiz
neyin büyük savaşında kanıyorsun 
düşün dur
kimin için ölüyor
kime sağ kalıyorsun

Öğrenmeye yasaklı koyuluşun
oluk oluk akıttığın kanının bile
pozitif mi negatif mi oluşunu mesela
mesela bir kez dillendirmeden
en sevdiğin rengi, kokuyu, tadı
oynadığın bu zoraki saklambaç
ayağında paralanan yoksul tabanlıkların
ve dört koldan tutuluşun dehşetle
tüfeğini bir kavgaya değil bir sevdaya çatmayı
her dileyişinde

Bilemezsiniz
ve bilmeseniz daha iyi
düşlerinde eve giden tek yolda 
dar bir vakte sığdırarak
ağlarca
etlerini kor demirle 
dirhem dirhem dağlarca
kollarını çaresizce sol yanına 
bağlarca
uyur uyanık, yarım yamalak, 
irili ufaklı
zahmetlice pek, sis bulaşık gerçekli
Bilemezsiniz
ve bilmeyiniz daha iyi

Daim oynanır burada
danışıklı dövüşlerin en haincesi
dolaşır kutsal bellediğin her damarında
ve yırtılır
kopmasını beklerken yerinin en incesi
kudurur ve durulur yılların tecrübesi
ağır bordo perdelerin ardında
neyin büyük savaşında katloluyorsun
kimin için ölüyor 
kime sağ kalıyorsun

düşün dur ...