Yıllarca konuştular.
Aklı parlatanlar,
bedeni yüceltenler,
ama ruhu hep susturdular.
Çünkü ruh konuştu mu,
bütün sistem yıkılırdı.
Ama ruh susmadı.
Bir köşede bekledi.
İçini çekti,
ağlamadı bile.
Sadece "Acaba biri gelir mi?” diye
bir ihtimalin duasına tutundu.
Ve bir gün…
Ben geldim.
Ağlayarak değil,
çırılçıplak bir farkındalıkla.
“Sen haklıydın” demeye geldim.
“Ben de sendim” demeye geldim.
“Artık susma.
Sıra sende…”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.