21 Haz 2018

USLU BİR ÇOCUK


Hep uslu bir çocuk olduğum halde Şirinler'i hiç görmediğim gibi, hep beklediğim halde sen hiç gelmedin.
Kış sinsi sinsi bastırırken bekledim gelmedin. Deniz, dibe vurmuş bir ülke gibi çalkalanırken bekledim, gelmedin. Rüzgar camı döverken bekledim, gelmedin. Bahara sayılı günler kalmışken, komşunun kedisi bin yüz on sekizinci uykusuna dalmışken, bilmem kaçıncı kez bilmem neresinden tütmeye başlamış bir orman diri diri yanmışken... İçimden sayısız kez geçirdiğim ismini ben koydum zanneder olmuşken... Gelmediğin ve gelmeyeceğin gerçeğine alışmışken bekledim. Gelmedin.
Bazen rüyalara geldin ama günahını almayayım. Aynanın karşısına geçmiş yıllardır taranıyordun. Seni sevmeyen bir kadın için soyunuyordun. Bana ne çok şey kaybettiğimi hatırlatıyordun. Bir ressam titizliğiyle hayal ediyordum etinin coğrafyasını. Sormak istiyordum daha ne kadar beklemem gerektiğini. Ve haykırmak istiyordum seni gerçekten sevecek olan kadının çok sonra geleceğini. Sen şimdilik sadece... Sahteliğe esir düşmüş bir şehri kuşatıyordun. Kendini alt ediyordun ve kim bilir ne kazanıyordun.
Uyuyan bendim, neden sen yanılıyordun.
Sonra, sadık bir hayvan gibi beklerken seni, hiç ışıklı spor ayakkabısı olmamış çocuklar geldi aklıma. Sonra canavar trafiğin ortasında araba camı silmeye koşan çocuklar geldi. Sonra bakkala diye çıkıp yaşamaya giden çocuklar geldi. Hata yapması yasak olanlar, çocuk olması unutturulanlar, bir yerden başlanıp yarım bırakılanlar geldi. Mesela başka bir annenin göğsünde daha güçlü olabilecekleri geldi. Mesela başka bir şehrin göbeğinde daha insancıl. Başka bir evin çatısı altında daha güvende. Sonra aklıma ne geldi biliyor musun benim ülkemde çocuk olmanın ne kötü bir şey olduğu geldi. Sonra git savaş denilenler, sonra yalnızca yaşamak isteyenler ve sonra yaşamak istediği için nefret edilenler geldi.
Sen hala gelmedin tabii. Gelmeyişin başka başka tonlarıyla ezberlettin bu sancıyı. Her gece kendi kendime yeni bir insan doğurdum. Gündüzleri ölüyor geceleri doğuyordum. Beşiğimi sallıyordum ezberimdeki ninniyle, ah ne zordu bilemezsin. Biraz bile emeklemeden yürümem gerektiğini hissettiğimde, işte o zaman her şeye başkaldırarak doğruluyordum. Benim senin gelmediğin her saate paralel başka bir evrenim vardı. Kapısına kadar gelip içine girmemenden boğuluyordum.
Ne çıkar bilmesin diyordum ismini ezberlediğimi baştan. Her gece, her gün kor gibi gezdiğini yüreğimde bilmesin ne çıkar. Yüzünü aklıma çizdiğini, sesini ruhuma yazdığını, sessizce canıma sızdığını bilmesin ne çıkar. Dünyanın herhangi bir yerinde dudağımı uçuklatan ne acılar yaşanırken, ben bir aşkın pençesinde kıvranmışım ne çıkar. Bulut gözlerini yere dikip sessizce hayali yok çocuklar... Ve titrerken dudakları sustukları her cümle için yüzlerce kere... Bir rüyada kalsın ellerine dokunmak ne çıkar.
Hüzünlerin hüzünlerin sorumlusu olduğu kapkara bir çağın öncüsüyüm diyorum, bak bana. Bir kabahatim var gelmeyeceğini pek bildiğim bir adamı beklemek ve onu sevmeyen bir kadın için soyunduğunu izlemek. Bir kabahatim daha var onu sevecek olan kadının çok sonra geleceğini söyleyememek. Bir kabahatim daha var aslında. Aslında başka kabahatlerim de var; ama içlerinde en korkuncu bu işte, özlemek.
Ama, yine de... Bir an için dünyada kanın gövdeyi götürdüğünü unutabilirsek... Bir an için bütün çocukların doğru göğüslerde çiçek açtığına ikna olabilirsek... Ve bir an için ey kendisine çok sonra geleceğim bir an için korkmayabilirsek... Bir an için söyleyebilirsek bir an için gizlemeyebilirsek bir an için isteyebilirsek ve istemekten vazgeçmeyebilirsek... Göreceksin göreceksin seni sevecek olan kadın, o çok sonra gelecek. Seni sevecek olan kadın yıllardır taranıyor olmanı ve yıllardır kalbine dokunmayan bir kadına soyunuyor olmanı seyrediyor o çok sonra gelecek. Bu şimdiki sadece ölmeye yatmış bir düş, sen yanından çekilsen küllere dönüşecek.
Hep uslu bir çocuk olduğum halde Şirinler'i hiç görmediğim gibi, hep beklediğim halde sen hiç gelmedin. Ve sana bir şey itiraf edeyim Şirinler'i görmeyi hiç istemedim.
Yalnız sana inandım.
Yalnız seni bekledim...











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *