2 May 2015

KAVGAKIRAN S-1

                                                                          "ÜTÜ YAPMALIYIM"



Yurttan atıldığımdan beri kendimi eskisi kadar umutlu hissetmiyorum. Sabahın köründe kalkıp okula, akşam üstü sularında okuldan çıkıp işe gidiyorum. Gece yarısı yorgun argın eve geldiğimde de Nedamet Teyze’nin söylenmelerini dinliyorum. Yalnız söylenmekle kalsa iyi, geç saatlere kadar beni bekliyor. Kendimi yatağa atıp hiç değilse 4-5 saat deliksiz uyumayı hayal ederken odamda bir ütü masası, ütü ve ütülenmek üzere komodinin üzerine bırakılmış bir yığın giysi buluyorum. Ütü yoksa gecenin 1’inde toz alıyor cam siliyorum. Başta, zor durumda olduğumu bildiği için benden para almayacağını söylemişti. Ama, bunun yerine beni evin hizmetçisi olarak kullanacağını, almadığı paranın karşılığını bu şekilde ödeteceğini söylememişti. Söyleseydi eminim para vermeyi seçerdim.

***

Tabanlarımın sızısı geçmek bilmiyor. Oradan oraya koşturmama rağmen hiçbir yere yetişemiyor, hiçbir şeyi tam anlamıyla beceremiyorum. Burası okula çok uzak. Derse zamanında gidebilmek için 2,5 saat erken uyanmak zorundayım. Yurttayken hiç değilse uyuyacak zaman buluyordum. Yurt ücretini 2. kez geciktirdiğim için gözümün yaşına bakmadan kaydımı sildiler. Ne çevrem ne param var, nereye gider ne yaparım dedim, dinlemediler… Paran yoksa, gezmeye tozmaya gidemiyorsan arkadaş da edinemiyorsun. Birinden para istemektense ölürüm daha iyi; ama her an para isteyecekmişim gibi kaçıyorlar benden. Ne ben yanlarına yaklaşabiliyorum ne de onların beni aralarına almaya niyeti var. Yurt müdiresi tarafından kapıya koyulduğum günün gecesini sokakta geçirdim. Telefon ettiğim arkadaşlarım can havliyle “müsait olmadıklarını” söyledi. Ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim olmadan, valizlerimi oradan oraya sürükleyerek sokakları arşınladım durdum. Hava soğuk, an be an karanlık çöküyor… Korkuyordum elbette. Gözyaşlarım sicim gibi yanaklarımdan aşağı süzülürken tek düşünebildiğim geceyi nerede geçireceğimdi. Şimdi bunları yazarken bile yüreğimin kağıt gibi yırtıldığını, çıra gibi tutuştuğunu duyumsuyorum… Ben daha 19 yaşındayım! Sadece 19! Bütün bunlarla, bu kadar uzun süre savaşmak için çok genç ve çok zayıfım…

***

O gece, üç beş kuruştan başka param olmadığı için bir pansiyona da gidemeyince, şiddetini artıran kara daha fazla direnemeyerek bir köprü altına sığındım. Oturduğum bankta, eğer ecel beni çökmekte olan bu gecede bulacaksa lütfen biraz nazik olabilir mi diye dualar ediyordum. Donabilirdim örneğin. Ama, bunun hiç de şık bir ölüm şekli olmayacağının bilincindeydim. Tecavüze uğrayabilir, intihar edebilirdim ki bu, öncekinden daha kötü, daha çirkin olurdu. İçinde kitap, kıyafet dışında bir şey olmayan valizlerim gaspçılara cazip gelebilir, önce gasp edilir ardından fail-i meçhul bir cinayete kurban gidebilirdim. Hayır bunların hiçbiri kulağa hoş gelmiyordu. İşin doğrusu, yaşamak istiyordum ben. Geçen her saniye, düşen her kar tanesi içime inanılmaz boyutlarda bir hırs, bastırılması imkansız bir öfke koyuyordu. İnsanlara kızgındım. Herkes “iyi” olduğunu öne sürüyordu. Herkes, merhametli vicdanlı şefkatli olduğunu iddia ediyordu. Ama bu “herkes” in içinden “biri” bile bu kan donduran geceyi sarhoşların, tinercilerin, dilencilerin uğrak yerinde geçirmek zorunda kalmama engel olamamıştı…

***

Donmadım. Tecavüze uğramadım. Gasp edilmedim. Ölmedim kısacası. Sabaha kadar, kaynağını bilmediğim gözyaşlarımı akıttım durdum. Titredim ve dua ettim. Ben tecavüze uğramadım; ama ruhum çingene pazarına dönmüştü. Ben donmadım; ama yüreğim donmuştu. Hem donmuştu hem tecavüze uğramıştı hem gasp edilmişti hem de öldürülmüştü… Usulca, kimsesizce, habersizce, kan bile akıtmadan ölüp gitmişti… Şu an, sol göğsümün üzerinde çarpan şu şey bir kalp, evet. Ama, biliyorum ben. Yüreğim o gece öldü ve öldüğü yerde kaldı.

Bu Allah’ın cezası evde, bu odada, uykusuz 4 saat geçirebilmek, biraz para biriktirebilmek için… Şimdi ütü yapmalıyım.

(sürecek)

2 yorum:

  1. Ailesi yok mu bu kızın çok sıkıntılı bir okul hayati.Bu sorumun cevabını ilerisi bölümlerde bulabilirim belki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Var, ailesi de ekonomik olarak çok iyi durumda değil. Herkes kendine hayatta yer açmaya çalıştığı için biraz yalnız kalmış Sarmaşık.

      Sil

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *