Hala tüm güzelliğiyle ışıldayan kadına...
Dalga dalga saçlarıyla bir afet gezindi
uykunun en şerbetli yerinde
Uzak bir ülkeye yola çıkmış uzun kirpikleri
alnına değiyordu
Bembeyaz teninde çiçek açan genç kızlık hevesleri...
Vücudunda bir sigara gibi söndürdüler onları
Kırmızı bir eşarp kumral saçlarını kucakladı
Cezbeden masumiyeti halka halka sarıyordu her yanı
Şehir yanıyordu, toprak yüksek ateşlerde ölümcül
sayıklıyor
Bir aşk bahşetmeli şimdi ona kader ya da bir mucize
Bitmeli bu zulüm
Çok umutlu bütün delikanlılar
Oysa onun bütün kapıları kilitli
Birini bekliyor kumral bakire kadın
Çocuksu bir düşün ortasında umutlardan sarhoşlanarak
Kimin nesiymiş, nereden niye gelmiş bir bilen yoktu
Zaman zaman kayaların altına aşk mektupları
gizlediğini ve bir adamı çok sevdiğini söylediler
yalnızca.
Dalga dalga saçları kumral bir suya yattı
Yatağından olan kurbağalar hiç ses etmedi
Bir öpücüktü belki
Bir öpecekti belki
Ne acı bir hisle çağırıyorduk onu, Özlem kumral bakire kadın.
Elinde avucunda ne varsa hoyrat bir rüzgara yok pahaya bıraktın
Bağrında filizlenen o büyülü aşk ile
hiç yeşil olmayacak bahçelere çekildi
Yılan gibi kıvrılan, çıldırtan bir bedeni
ve alıp götüren ve getirmeyen ve yitiren
ve bitiren gözleri vardı
Özlem
kumral bakire kadın
Eline değen ilk elin tılsımına kapıldın
Raksedesi var, kırmızı örtüsü düşmüş
Çekingen bir tebessüm, ateşli bir utangaçlık
-hiç de gerek yok oysa-
Raksedesi var ince uzun parmakları kıvrılıyor semaya
Bileklerinden omuzlarına süzülen yılanlar bile aşık
Dalga dalga saçlarıyla bir afet raksediyor, Özlem
kumral bakire kadın
Teninin sınırlarında dokunulması yasak bir bölgede
dehşetli güzel
Kelimeler buhar olup birikiyor camlara, yaralı iskemleler
yeni kurbanlar bekliyor muzip çocuklar gibi
Bebekler fena halde uykuda
Şehvetle şarkı söylemeye koyuluyor, evlerin ışıkları sönüyor bir bir
Perdeler çekiliyor
Bir yosma sokağa tükürüyor bekaretini
sarhoş bir şaire sunmuş bir yosma
zamanında
pek temizmiş
Hep göç mevsimine tesadüf eden kırık kanatları
ağıdı erken söylenmiş ivedilikle beklenen bakire ölü
Özlem... Kumral bir afet
Kadın adımlarla bir sihir dalgalanıyor gecenin ortasında
Delikanlılar kavgaya tutuşuyor onun kilitli bütün kapıları
Güzelliğin keder verdiği saatte bir çirkini seviyor
Kanını, irinini, karasını seviyor
Kumral saçlarını alıp yalnız, yollara koyuluyor
Özlem, bakire kadın
niye böyle ağladın?
Niye gittin? Ben sana gitme dedim.
Hançer sivrisi bir çığlık geceyi bileyliyor
Kumral bir kadının bakire olduğu tespit ediliyor
Kumral bir bakirenin tecavüz edilmiş cümle hayallerine
ve aşkına sadakatle öldüğü söyleniyor
ve teşhis ediyorlar ki adı Özlem'miş
Kırmızı örtüsünü çirkin bir adamın kalbinde buluyorlar
Anlam veremiyorlar
Susuyorlar...
Çok acı bi hikaye ama bu..
YanıtlaSilÖyle, değil mi? Hayat gibi acı.
SilSanki gerçek gibi bu veya sen çok güzel yazmışsın ondan gerçekmiş gibi geliyor. Çoğu zaman bu tür şeyleri yakından görüyorum. Coğrafyaları insanların kaderidir demiş bir düşünür hani, o laf bence çok doğru. Bazı coğrafyalarda genç kızların masum heveslerini bile sigara gibi söndürüyorlar vucutlarında... Ne diyceğimi pek bilmiyorum da. Canım sıkıldı. Üzüldüm....
YanıtlaSilÖlümü simgesel alırsak evet gerçek. İbn-i Haldun'un sözü, yüz yıllarca önce söylemiş düşünsene. "Coğrafya kaderdir..." Muazzam bir tespit. Yine de söz konusu biz kadınlar olunca coğrafya gibi geniş bir alana bakmaya bile gerek yok. Çoğu zaman aile, toplum, "erkek", dünya başlı başına kader yazık ki.
Siliçimdeki eski yaralara dokundun. bende güzelliğin keder verdiği saatte bir çirkini sevmiştim....
YanıtlaSilAçmamışımdır inşallah o yaraları. Şöyle bir dokunup geçmişimdir umarım.
SilYine, evet yine muhteşemsin Fidan.
YanıtlaSilCanım, çok teşekkür ederim. Senin yüreğin muhteşem ve kelimelerle aran iyi :)
SilHikaye acı belki ama kelimeler, zarif bir boyuna asılı, incilerle dizili bir kolye gibi <3 <3
YanıtlaSilNe güzel bir benzetme :) Çok teşekkür ederim, sevgiler.
Silsaçam özlem
YanıtlaSilSaçam derken?
SilBu kadar güzel cümlelerin üstüne cümle kuramıyorum. Çok etkileyici... Kaleminize ve yüreğinize sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ederim Selim Bey.
Siliyi yazıyorsun fakat, blog dünyasında bunlar işe yaramaz ilgi çekmez.daha yeraltı yazmaya çalış.
YanıtlaSilPeki Bukowski.
Sil"Peki Bukowski" .... ;) (Buna cok güldügümü belirtmeden gecemedim)
YanıtlaSil'Kumral bir kadinin bakire oldugu tespit ediliyor' ... Bastan asagiya insanin icine isleyen cümleler oldugu halde, bana en cok dokunan bu cümle oldugunu yazsam....? Cünkü bu cümlede öyle cok sey gizli ki bana göre. Siirin tamami, aci bir hikayenin hüsranli sonu...bir destan anlatiyor bu cümle benim icin adeta...
Kalemine, yüregine saglik Fidan. Yine yapmissin yapacagini:)
Yazarken gülmemiştim de şimdi ben de gülüyorum :) Her şey o cümlede doğru. Hatta bence her ne anlattıysa sana, onlar da doğru. Cümleyi yakalayan simgelediklerini, söylemek istediklerini kaçırmaz tabii ki :)
SilBir de unutmadan: Sag taraftaki Twitter yazilarini da dikkatle takip ediyorum hep ve icimden "Bravo Fidan!" dedigim öyle cok oluyor ki...bunu d belirtmeden gecmek istemedim:)
YanıtlaSilAh Ayşe ah, senin idrak yolların açık zaten. Aklın mantığın yolu bir. Her şey ayan beyan ortada. Ama, ırkçısı Kürt nefreti yüzünden kör kalıyor; akplisi biat anlayışı yüzünden kör kalıyor, Kürdü kendi çıkarları yüzünden kör kalıyor... Herkes işine gelen yerinden alıyor, gelmeyen yerinden kaçıyor. Yine de yazıyorum işte işe yaramadığını yaramayacağını bilsem de. Hep söylüyorum sırf kendime saygı duyabilmek için, sırf nefret dolu bir siyaset düşkününe, körü körüne saf tutan bir kuklaya dönmemek için. Keşke herkes senin gibi olsa. O zaman kelimeler ciddi ciddi işe yarardı. Teşekkür ederim, gurur duydum.
SilYine büyüleyici bir kelimeler dizisi...Kalemine sağlık,seninle gurur duyuyorum.
YanıtlaSilBen de seninle gurur duyuyorum :) Teşekkür ederim.
SilÖmrü heba olmuş bir afet, Özlem..
YanıtlaSilTelef olmuş gitmiş bir kötünün eliyle şu yalan dünyadan.
Hiç mi hiç hak etmeden...
Acıklı bir öyküyü kelimelerinle ete kemiğe büründürmüşsün adeta. Çarptı geçti...
Yüreğine, kalemine sağlık canım. Sevgiler.
Kimler kimlerin elinde telef oluyor ruhumuz bile duymadan... Teşekkür ederim, mutlu oldum beğendiğin için. Sevgiler.
SilGüzel yazılmış bir hikaye ama içeriği biraz buruk.
YanıtlaSilhttp://ucluklavye.blogspot.com.tr/ bende sizi kişisel blog siteme beklerim.
Teşekkür ederim. Sitenizi ziyaret ederim tabii ki, iyi günler.
SilBir an sonunu tahayyül edemeyeceğim bir hikayenin isimsiz kahramanının o kumral saçlarına ben de dokundum.
YanıtlaSilKaleminize sağlık.
Bir de
Silemreebozkus.blogspot.com
Bloğumda değerli yorumlarınızı beklerim efendim :)
Çok teşekkür ederim sevgili Emre Bozkuş. Bloğunuza uğradım birkaç kez; ama yorum yazma imkanım olmadı bir türlü. Bu da benim ayıbım olsun kusura bakmayın. Daha özenli olacağım, görüşmek üzere.
SilAdsız senin istediğin şekilde küfürlü açık saçık yazan bisssürü blog yazarı var. gidip onları okuyabilirsin. Biz burdaki yazıları çok işe yarar ve ilginç buluyoruz.
YanıtlaSilÖyle cart curt eden kim bilir kimin nesi o arkadaş. Bırakalım bize edebiyatın gizli kapılarını aralasın uçsuz bucaksız bilgileriyle :) Burayı sevdiğini biliyorum, çok teşekkür ederim.
SilEtkileyici sözler gerçekten, tebrik ederim...
YanıtlaSilTeşekkür ederim Nedensiz Yazar.
SilBen teşekkür ederim :)
SilMerhabalar.
YanıtlaSilCahiliye dönemindeki gibi, diri diri kuma gömülmek diye ben buna derim işte. Ama neden hep kadınlar? Oysa eli ayağı öpülecek ve saygı duyulacak en büyük nimettir o, Neşet ustamın da dediği gibi; ha anan, ha yarin... İkisi de kadın... Var mı ötesi.
Kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. Selam ve dualarımla.
Merhaba Recep Bey, hoş geldiniz. "Neden hep kadınlar?" Bu soruyu çok daha fazla insanın sorması gerekiyor kendine. Hep kadınlar sahiden de. Hep kadınlar... Çok teşekkür ederim.
SilNostaljik pazartesi iyi ki var dedirtti bu :)
YanıtlaSilEvet, seviyorum ben de Nostaljik Pazartesileri :)
SilBayıldım! Bana yazılmış gibi...
YanıtlaSilBaşta ablam olmak üzere burada kendini bulan her Özlem için o zaman...
SilBu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilBilseydi yapmazdı elbette kumral kadın...
SilCümle hayallere tecavüz edilmek...nasıl sarsıldım o cümlede,kimsenin bunu birbirine yapmaya hakkı yokk,neden böyle ...Sanırım insanları tanıdıkça hayvanları sevmemizin sebebi bu insanlar...
YanıtlaSilKatılıyorum size hocam. Kimsenin kimsenin hayallerine tecavüz etmeye hakkı yok sahiden...
SilKötü bir şiir her şeyi klişe, saçma.
YanıtlaSilDaha iyisini yazar, okursunuz o zaman. Tabii "yazabilirseniz."
SilMüthiş bir şiir arkadaşım.Çamur atmaya çalışanları dikkate alma.Sadece başarıya giden bir yolda karşılaşılan normal şeyler olarak gör.Kalemine yüreğine sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ederim Bircan. İyi bir şiir olduğunu biliyorum. Sevgiler.
SilBetimlemeler yine harika,kalemine sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ederim Kitap Cumhuriyetim.
Sil