7 Ağu 2025

Zorba Değil Merhametli: El-Cebbâr’ın Gerçek Anlamı

“El-Cebbâr” ismi, maalesef çoğu zaman "zorla yaptıran, baskı kuran" gibi yanlış ve kaba bir anlamla anlatılıyor. Oysa Allah'ın El-Cebbâr ismi, çok daha derin, şefkatli, ama aynı zamanda kudretli bir anlam taşır.


Açıklayalım:

El-Cebbâr ne demektir?

Cebbâr, Arapça’da “cebr” kökünden gelir.

Cebr, kırılanı onarmak, eksik olanı tamamlamak, yaralananı iyileştirmek anlamındadır.

Aynı kökten gelen “mücebbir” de doktorlara verilen isimlerden biridir: Çünkü kırık çıkık sarar, tedavi eder.


Dolayısıyla El-Cebbâr, en öz haliyle:

📎Kırıkları onaran,

📎Eksikleri tamamlayan,

📎Ezilenin, mağdurun hakkını gözeten,

📎Kimseye eyvallah etmeyen,

📎Dilediğini kudretiyle gerçekleştiren demektir.


El-Cebbâr ismini nasıl anlamalıyız?

Zorba değil, tam aksine: Zorbalığı ortadan kaldırandır.

Baskı kuran değil, aksine: Mazluma destek olandır.

Kıran değil, tam tersine: Kırılanı onarandır.

İradesini kullanan kulları zorlama yoluyla değil, kalbe doğan bir kudretle yönlendiren, içten yönlendiren bir Rabb’tir.


Kuranî bağlamda:

"Allah, Cebbâr’dır, büyüktür."

(Haşr Suresi, 59:23)

Buradaki büyüklük, kibrin değil, tamamlayıcılığın, kudretin ve koruyuculuğun büyüklüğüdür. Allah nefsani değil, ulvî bir Cebbâr’dır.


Bu ismi nasıl yaşarız?

Kalbi kırılmış birini gördüğümüzde onarmaya çalışmak El-Cebbâr isminin tecellisidir.

Haksızlığa karşı ses çıkarmak El-Cebbâr isminin yeryüzündeki bir yankısıdır.

Allah’tan içsel güç bulmak, “ben bu yükü taşıyamam” dediğin anda ayağa kalkmak… İşte o an El-Cebbâr sana dokunmuştur.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *