8 Tem 2025

Umut Etmek İbadettir

İnsan bazen ne dua etmeye gücü yeter, ne de bir kapı çalmaya mecali. Ama yine de içinde bir kıpırtı vardır: umut. Ve işte o umut, sandığımızdan daha fazlasıdır. Çünkü umut etmek, yalnızca psikolojik bir dayanak değil; aynı zamanda Allah’a olan güvenin, imanın ve teslimiyetin içten bir ifadesidir.

Bu yüzden denmiştir ki: "Umut etmek ibadettir."

Kula düşen, Allah’tan umudu kesmemektir. Çünkü Allah, rahmetiyle her şeyi kuşatmıştır. Duanı duymaz gibi duran suskunluklar, belki de seni en kıymetli cevaplara hazırlayan sessizliktir.

Umut, bir nevi ibadettir çünkü kalbin yönünü gösterir. İnsan, kime güvendiğine bakarak umar. Kime yöneldiğine bakarak dua eder. Ve Allah’a yönelen bir kalp, ne kadar kırık olursa olsun; duası ve umudu asla boşa çıkmaz.

O yüzden, isteyebilirsin. Küçük şeyleri de, büyük şeyleri de… Çünkü Allah dilediğine dilediğini verir. O’ndan istemek, O’nun rahmetine inanmaktır. Bu da imandır. İşte tam da bu yüzden umut, bir ibadet gibidir.

"Umut Etmek İbadettir" sözünü destekleyen ayetler:

1. Zümer Suresi, 53

"De ki: Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Allah bütün günahları bağışlar. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir."

Bu ayet, yalnızca affı değil; Allah’ın kuluna olan sevgisini, onun düşüşlerine bile merhametle baktığını gösterir. Bir hata yaptıysan, dönmek hâlâ mümkün. Umudu kesmemek, affedileceğine inanmak, bir ibadettir.

2. Âl-i İmrân, 160

"Gerçekten, Allah’a güvenip dayananlar için Allah yeter."

Bu ayet, kulun umudunu yalnız Allah’a bağlamasını, O’na dayandığında başka bir desteğe ihtiyaç duymayacağını vurgular. Umut, sadece geleceğe dair bir temenni değil; aynı zamanda bu güvenin bir nişanesidir.

3. Talak Suresi, 3

"Kim Allah’a tevekkül ederse, O ona yeter."

Tevekkül, umutla iç içedir. Umudun kaynağı, güvenle birlikte yürür. Allah’a tam bir teslimiyetle güvenen bir kalp, neyi kaybedebilir ki?

4. Enbiya Suresi, 89

"Rabbim! Beni yalnız bırakma. Sen, varislerin en hayırlısısın."

Hz. Zekeriya’nın duası… Evladı olmamış, yaşı ilerlemiş ama hâlâ umutla yakarmakta. Ve Allah, bu ümidi karşılıksız bırakmamıştır. Bu ayet, umudun ibadetle nasıl birleştiğinin en güzel örneklerinden biridir.

5. Yusuf Suresi, 87

"Ey oğullarım! Gidin, Yusuf’u ve kardeşini araştırın; Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Allah’ın rahmetinden, kafir olan topluluktan başkası ümit kesmez."

Bu ayet, umudun sadece bir içsel destek değil, aynı zamanda imanla bağlantılı olduğunu söyler. Allah’tan ümidi kesmemek, inancın bir parçasıdır. Bu sebepledir ki umut etmek, ibadet kadar değerlidir.


Umut, Allah’ın kapısını çalmaktan vazgeçmemektir. Ve sen çaldıkça o kapı açılır. Çünkü Allah, Vedûd’dur: Seven, sevilmeyi yaratan ve sevgiyle karşılık verendir.

Yeter ki umudu, bir yakarış hâline getirmeyi unutma. Çünkü bazen bir iç geçirme bile, Allah’ın katında sessiz bir dua olur. Ve O, her duayı duyar. Her umudu bilir. Ve dilediğinde, en güzeliyle karşılık verir.

✨ O hâlde: Umut et. Dua et. Güven. Ve bekle.

Allah isterse, olur. Ve O isterse; en güzel olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *