Bir sis vardı.
Herkesin içinde kaybolduğu…
Ben ise yürüdüm.
Sise rağmen değil,
sisin içinden.
Bir at vardı altımda.
Koşuyordum—yorgun değil, deli değil—
aşkla.
Ve uzakta biri…
Benim kadar hızlı,
benim kadar suskun,
benim kadar aşkla dolu.
Sadece iki atlıydık.
Ve sadece ben diyordum:
“Sen de beni sev.”
“Sen de bana yan.”
“Madem bende Sen’den var…
Ben de Sen’im o zaman!”
Ve cevap sisin içinden geldi:
“Zaten öylesin.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.