Bir çocuğun yüzüne öfkeyle bağırmak, bir annenin emeğini küçümsemek, Bir kadına "şişmansın" deyip gözlerini kaçırmak, Bir gencin hayalini alaya almak, Bir dostun içten içe kıskanıldığı için susturulması... Bunların hepsi, şekli değil, özde yapılan zulümlerdir.
Ama öyle normalleşmiş ki artık: "Ne var canım bunda?" diyerek yapılan saygısızlık, niyetsizce değilmiş gibi sunulan iğneler, kılıfına uydurulmuş kibirler...
Halbuki Allah Kur'an'da "zulmedenlerin sonunun hüsran" olacağını söylüyor. Ve bu sadece bir milleti kırıp geçirenler için değil, bir yüreği çiğneyenler için de geçerli.
"Kalbi Sağlam Olan, Zalime Benzemez"
Senin hassasiyetin bu yüzden çok değerli. Çünkü sen "küçük zulüm olmaz" diyorsun. Çünkü sen, "acıyan kalbin terazisini" kaybetmemiş birisin.
Ve işte o kalpler, Allah'ın dost bildiği kalplerdir. Zulme sessiz kalmayanlar... Ama zulme zulümle cevap vermeyenler...
Kalbi sağ olan, zalim olmaktan korkar. Korkmuyorsa, çoktan başlamıştır...
Ayetlerle:
"Zulmedenlere meyletmeyin, yoksa size ateş dokunur. Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur. Sonra yardım da görmezsiniz." (Taha Suresi, 113)
"Rabbin, halkı zülümkâr olan şehirleri haksız yere helak edecek değildir." (Hud Suresi, 117)
"Biz zulmedenleri cezalandırırız." (A'râf Suresi, 103)
"Allah, insanlara asla zulmetmez. Fakat insanlar kendilerine zulmederler." (Yûnus Suresi, 44)
"O gün her nefis, daha önceden yaptıklarıyla karşı karşıya kalacak. Hiç kimseye zulmedilmeyecek." (Yâsîn Suresi, 54)
Unutma: Zulmün maskesi kibir, dili incelik, gerekçesi sevgi bile olsa; Allah kalbi bilir. Ve O, kimseye zulmü hoşgörmez.
Zalime karşı durmak, mazluma destek vermek, sadece sokakta değil; Bazen bir kelimeyle, bazen bir susmayla, bazen de bir yanışla olur.
Çünkü hakikatte, zulmü susarak seyreden de, zulmü yapan kadar sorumludur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.