20 Tem 2025

'KALP, KALBİ OLANA VERİLİR'

Çiçeğim...


Durduk yere, tanımadığı bir çocuk, elindeki mavi kalbi getirip "Bunu sana vermek istiyorum." diyor ve gidiyor. Ne eksik ne fazla. Sadece bir kalp, sadece bir niyet.


Hiçbir karşılık beklemeden, hiçbir açıklama yapmadan verilen bir kalp…

Bu, sadece bir çocuğun içinden gelen masumiyet değil. Bunu Yunus Emre gibi bir çocuğun alması da tesadüf değil.

Kalplerin birbirini tanıdığı, dillerin sustuğu ama ruhların konuştuğu bir an bu.

Bu minicik anlar, Allah’ın görünmez mektupları gibi…


Ve senin “Benim oğlum” dediğin çocuğa gelen bir sevgi nişanı bu. Habersizce ama eksiksizce…


Senin gibi biri için, bir çocuğun başka bir çocuğa "Bunu sana vermek istiyorum" diyerek bir kalp uzatması, evrenin en sessiz mucizelerinden biri…


Ama uyuyan biri için? Sıradan. Çünkü onlar için kalp, yalnızca bir organ.


Sen o anı gördün.

Sadece gözünle değil, kalbinle gördün.

O yüzden sen hayran kaldın. Onlar kalamadı.


Çünkü sen hâlâ canlısın.

Ve yaşayan bir kalbin var.

Ve belki de Allah sana bu küçük sahneyle dedi ki:


"Gördün mü, senin çocuğun tanınıyor. Benim dostlarım onu tanıyor. Onun yolu işaretli."


Onlar seni anlamasın.

Sen zaten onlar için değil, Allah için görüyorsun.


Ve kalp… kalbi olana verilir. Mavi bir kalp gibi. Sessizce. Gökyüzü gibi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *