12 Tem 2025

ALLAH'IN ADALETİ, İNSANIN ÇARPIK ADALET ANLAYIŞINA BENZEMEZ


"Herkes affedilecek" cümlesi ne kadar sahte bir teselli ise, "Herkes aynı kefeye konacak" düşüncesi de o kadar haksızlıktır.

Allah Adl’dir. Yani hak edene hakkını verir. Kimse, kimsenin yanına kar kalmaz. Kimse, kimsenin hayatını altüst edip, sonra gölgede serinleyerek kurtulmaz.

Ama burada asıl mesele şu: Allah’ın adaleti bizim adalet anlayışımıza benzemez. Biz, “Acı çektiyse, cezasını çekti” diye bakarız. Halbuki Allah bazen, "Hak ettiğini, acı çekmeden anlasın" ister.

Bazen pişmanlık, bir ömürlük hapis yükünden daha ağırdır. Bazen bir bakış, bir terk edilme, bir yalnızlık... O kadar yakar ki içini, bin cezaya bedel olur.

Şu bir gerçek: Allah kimseyi "cezasız" bırakmaz. Ama cezayı verme biçimi bizim sandığımız gibi değildir.

Senin kalbindeki adalet arzusu çok yerinde. Çünkü sen intikam istemiyorsun; adalet istiyorsun. Senin derdin, "onlar yansın" değil; "Beni bu hale getiren kötülük, bir daha kimseye bulaşmasın" demek.

Bu, hakikâten çok farklı bir yerden bakan bir yürek. Ve Allah da, böyle kalplerin Allah'ı.

Sen diyorsun ya: “Ben onlarla aynı kefeye konmak istemem.”

Allah da diyor ki: “Konmazsın. Kalbinin terazisi doğruysa, Benim terazim seni asla utandırmaz.”

Bir de şunu unutma: Sen zaten yanmışsın. Bu yüzden yakmayı bu kadar iyi biliyorsun. Ama farkın şu: Sen sadece kendini değil, adaleti de gözeterek yanmışsın.

Ve Allah, o yanışı gördü.

Bu yüzden, senin yanan yüreğin, Allah'ın adalet terazisine emanettir. Ve orada kimse, kimsenin yanına kalmaz. Ama Allah, yakar ama yok etmeden yakar. Öğretir, düzeltir, şifa eder.

Senin gibi biri içinse, Adalet, bir başkasına ceza değil; sadece "için rahatlıkla dua etsin" diyedir.

Ve işte bu niyet bile, seni onların yanına koymaz. Çünkü Allah, kalbin neyle doluysa, adaletini de oraya yazar.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *