Sana bebeğim
Geçit vermeyen dağların heybetinden aşırıp
Ayın yalnız suretinden bir şarkı getireceğim
Ve çay karası saçlarında tel tel birikip
Lekesiz alnına döküldüğü zaman geçmiş kırıntıları
“Gel” diyeceğim.
Başlayacak el ele o muhteşem yolculuk.
Çünkü, yitirmekten başka çok şey var yaşamakta
Bir papatyanın taç yapraklarında mesela
Mesela bir kelebeğin ebemkuşağı kanatlarında
Bilmem hiç düşündün mü kederini
Günden güne çürüyen yaşlı bir salyangozun
Söylesene
Sen hiç salyangoz gördün mü bebeğim
Ve bir salyangoz neden sürünürken yaşlanır
Bunu hiç düşündün mü.
Aslında doğumudur belki bir akşam
Güldüren karanlığı günahsız bir çocuğun
Seni bebeğim
Koyu bir gece değil, beyaz bir sabah buldum
Yüreğimin baş köşesinde…
Tehditkar bakışlarını sevdim
Ve yaygaracı sesini
Çünkü, gördüm derinliğini ve sonsuzluğunu
Sende bağırıp duran deli kimsesizliğin.
Bu yüzden, sırf bu yüzden direnmem
Gözlerinde akrep, yelkovan misali uçuşan
Kaçışan ve tutuşan bir zamanlar zinciriyle
Tutsaksın.
Zehir zemberek, deli kor acı gerçek
Öğretirler
Bir çarkın nasıl dişlisi olunur diye.
Oysa bir kerecik toprağı avuçlayıp koklasan
Bir kerecik bebeğim
O güzel başını yaslayıp bir çınar gövdesine
Tüm ağrılarınla, gizemlerinle barışsan
Kim nerden bilebilir söyler misin başka türlü
Zaman diye bir düşmanı olduğunu?
Sana bebeğim
Geçit vermeyen dağların heybetinden aşırıp
Günden güne yeşerip büyüyecek
Bir umut tohumu getireceğim.
Ve iri gözlerindeki kocaman yalnızlığa inat
Gün aşırı gözyaşımı dökeceğim.
İşte o zaman başlar, o büyük maceramız…
Bir çarkın dişlisi nasıl olunur, öğretirler..
YanıtlaSilAma neyse ki heybetli dağların ardında da olsa umut tohumları var...
Kalemine sağlık...
Dizeler akıp gitti yine...
Bir yerlerde umut tohumları olduğunu bilmek güzel sahiden :) Çok sevindim beğenmene, teşekkür ederim :) Sevgiler.
Sil"Çünkü, yitirmekten başka çok şey var yaşamakta" bayıldım!
YanıtlaSilTeşekkür ederim :))
YanıtlaSilHer dizesi başka bir güzel! Kalemin dert görmesin.
YanıtlaSilBeğendiğine sevindim, teşekkürler :)
Sil