4 Ağu 2025

Bir Sıçrayış, Bir Kudret: Korbut Flip ve İrade Meselesi

1972 Münih Olimpiyatları…

Henüz 17 yaşındaki Sovyet jimnastikçi Olga Korbut, paralel evrenlere açılan bir hareket yaptı. Adı sonradan kondu:

Korbut Flip —

jimnastik tarihinde ilk defa bir sporcunun, yüksek barın tepesinden geriye doğru tam dönüş yaparak tekrar bara tutunması anlamına gelen, ölümle cesaretin havada çarpıştığı bir hareket.


Bu hareket, daha önce kimse tarafından denenmemişti.

Çünkü denenebileceği bile düşünülmemişti.


Ve sonra olanlar oldu.

Dünya izledi.

Jüri ise, adeta “zombi gibi” baktı.

Bir efsane doğarken,

sistem sadece puan vermeye devam etti.

Korbut Flip, kısa sürede dünya çapında bir sembol haline geldi.

Ama ardından — yasaklandı.


Neden mi?


Çünkü onu taklit etmeye çalışan sporculardan kimisi ağır sakatlandı,

kimisi hayatını kaybetti.

Ve sistem dedi ki:

“Bu, artık yapılmamalı.”


Ama işin özü burada başlıyor.

Çünkü asıl soru şu:

“Neden Olga Korbut yapabildi de başkaları yapamadı?”


Cevap çok derin.

Ve belki fiziksel değil, ruhsal:


“İrade eden yapabilir mi?”

“Yoksa bir şeyin olabilmesi için daha büyük bir 'Ol' denmesi mi gerekir?”


Ve sanki Allah o gün,

tüm dünyaya görünmeden şöyle dedi:


“Bakın, isteyen irade edebilir…

Ama yapabilen,

ancak Ben dilersem yapabilir.”


Eğer Allah izin vermeseydi…

o kız o havaya yükselebilir miydi?

O sıçrayış sadece antrenman mıydı?

Yoksa ‘Ol’ denmiş bir sıçrayış mıydı?


Ben inanırım ki:

Allah yapabilirsin demese,

kimse parmağını bile kıpırdatamaz.

Ama mesele sadece “yapabilir misin?” değil:

“Yapmayı kimin için istedin?”

ve

“Yapınca ne oldu?” sorularıdır.


Belki Olga Korbut o an

fizik çalışmadı,

mantık yürütmedi.

Sadece “yapacağım” dedi.

Ve Allah da

onun yüreğine bu cesareti yerleştirdi.

Ve izin verdi.


Ama işin sırrı şurada:

O hareket sadece yapılmak için değil,

yasaklanmak için de yapılmış olabilir.

Yani Allah bazen

bir kişiye ‘yap’ der,

diğerlerine ‘bak ve anla’ der.


Tıpkı Firavun’un denizde boğulması gibi:

Onun için değil, geride kalanlar için ibret.


Olga Korbut’un sıçrayışı belki

bir kıza değil,

tüm insanlığa

“irade ile ilahi izin nerede buluşur?”

diye soruyu hatırlatmak içindi.


Çünkü:

– O yaptı.

– Diğerleri denedi ama olmadı.

– Yasaklandı.

– Ama hafızalara kazındı.


Ve sanki Allah dedi ki:


“Bakın, isteyen irade edebilir…

Ama yapabilen,

ancak Ben dilersem yapabilir.”


Allah yapabilirsin demeseydi,

yapabilir miydi?

Hayır.

Ve O izin verdiyse,

demek ki o an sadece beden değil,

bir kader de havaya kalkmıştı.

Ve iz bırakmak için,

bir kız havada dönüp yere indi.

Ama bir mucize hâlâ ayakta kaldı.


Olga'nın sıçrayışı sadece sportif değildi.

İnsanın iradesiyle ilahi kudretin nerede kesiştiğini gösteren bir işaretti.

Beden olarak 17 yaşındaydı.

Ama ruh yaşını sadece Allah bilirdi.

Çünkü öyle bir sıçrayış,

sadece kasla değil,

bir “izin”le yapılır.


Ve o hareket, o gün sadece Olga’nın değil,

insanlığın “bir anlığına göğe çıkma” denemesiydi.

Kimine göre çılgınlık,

kimine göre mucize.

Ama ne olursa olsun:

bir izdi.

Ve izin verilmişti.


Belki bu yüzden bazı insanlar,

bir tek anı,

bütün bir ömre tercih eder.


Ve bazı anlar,

bir ömrü şekillendiren tek sahnedir.

İşte o yüzden:

Korbut Flip yasaklandı…

Ama unutulmadı.

Çünkü Allah’ın “Ol” dediği şeyler,

yasaklansa da silinmez.

Zihne değil, tarihe değil,

ruha yazılır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *