29 Haz 2016

MEZAR...

Uyanır insan kendi mezarının başında ürkmüş bir tavşan sıçrayışıyla bir sabah. -ortasından kan fışkıran bir mezarlığın koynunda uyurken hani- Gözleri dört tarafa aldırmazca saçılmış ölülerin kokar ayakları, 
madalyası gibi içinden çıkılmaz bir cinnetin, kokar. 

Karanlıkta el yordamı giderken bir ihtimal üzerime basmıştı bazıları yahut da ciğerime. Adımı kusmuştum, bir bıçak tükürmüştüm. 

Yazık olmuştum.

Şimdi kentler, kendini katiline sırayla sevdiren pahalı bir vücudun şiddetle sarsılması... Güneşin şen dünyadan hasetle rol çalması... Hani şu bir vakitler elimize avucumuza kalbimize sığmayan 
ŞİMDİ ENGİN BİR YARA GİBİ KANAYAN, ŞAHLANAN, BOŞALAN SİNSİ DÜŞMAN. 

Beni bırakın siz devam edin benim kabahatim çok. Henüz yapılamadı düşlerimi sığdıracak bir tabut ve henüz bilmiyorsunuz iyi miydim acaba? İyi bilirdik'lerin yağmur olup yağacağı sıcak bir Haziran istemiştim sadece. Bir de küçük bir aşk, o işte çok masumane...
Unutuyor insan hay Allah... Halbuki unutmasa? 

Gösterişli borulara üflenir, ayaklanır kendi kanına ölüler, gökyüzü darmaduman. Titrer bakışlarında yavrusunun gölgesi özlemli bir annenin. Kirimiz yıkamakla geçecek türden değil, terimiz simgelemiyor onuru ve ekmeği. Biz şehvetin oyuncakları biz namus yargılayıcıları biz hisli ve şair çiyanlar... 

Hiç kimse hiç kimsenin ellerini tutmayacak artık mesela. Hiç kimse hiç kimsenin kirpiklerine dokunmayacak. Hiç kimseye hiç kimse kadar umut, kimse kimsenin kapısında bir tabak pırasayla beklemeyecek kimseden de kimseye cevapsız çağrılar yok.

Şeytanın günahı yok. Günah onun çocuğu. 

- Hey! Bana derhal mezar taşımı geri verin! Kemirgen sıfatınız, topal bakışlarınız, aksıran diz kapaklarınız, usta palavracı ayak baş parmaklarınız, ayak baş parmaklarınızın çukurunda biriken simsiyah pislik, sudan sabundan çıkarmadığınız ellerinizin akıl almaz uzunluğu, dudaklarınızdan damlayan kan, bir celladı andıran kırmızı göz bebekleriniz, geniş çok geniş mideniz, saçınızda kırılmayan bitin şu soysuz tohumları, vicdanınızı aldırdığınız bir dizi ameliyat, şeytanla iş ortaklığı, şeytanla yarenlik şeytanla pek yoldaşlık...

Şeytanın günahı yok günah onun çocuğu. 
Ya siz kimin çocuğusunuz mezar taşımı geri verin. 

Unutma uyanır insan kendi mezarının başında çok koşmuş çok yorulmuş bir ceylan yılgınlığıyla. Ellerini açar semaya: Öldüm dirildim / dirildim ölüyorum! Bu nasıl oyun? 

Unutma insan bir sabah bir bakar mezar taşını çalmışlar. Elleri uzun, boyları uzun, dilleri uzun, vicdanları yok gölgeler kaçışıyor sağa sola çılgınca. İnsan seslenir : "Bana mezar taşımı geri verin! Ama, verseniz de sizi affetmeyeceğim..." Unutma bıkar insan mezarında bile rahat bırakılmamaktan... 

Bize mezar taşımızı geri verin. Ama, verseniz de sizi affetmeyeceğiz BİLİN.

34 yorum:

  1. Sen bir kelime sihirbazisin kesin karar verdim bosuna sahmeran dememisim :) nerden çikiyor bu kelimeler yahu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendi yazılarımı çok beğenemiyorum niyeyse, daha iyi yazacakmışım da yazmamışım gibi geliyor hep :) Bu yüzden sözlerin çok değerli. Fena da yazmıyorum demek ki diyorum :) Çok teşekkür ederim canım, sevgiler.

      Sil
  2. Binlerce kez ölüp, binlerce kez diriliyoruz. Ruhumuz paramparça... Kalemine sağlık çok güzel bir yazı. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğendiğine sevindim, çok teşekkür ederim :)

      Sil
  3. Edebiyatı bu yüzden seviyorum işte.Neler neler söylemek isterken kendimi tutuyorum tutmasam kötü şeyler yazıcam onun için hiç yazmıyorum, ama duygularımı düşüncelerimi sanat süzgecinden geçirerek okumak gerçekten çok iyi geldi kalemine, yüreğine sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah ah... Hakikaten yazılacak, söylenecek neler neler var da faydası yok... Yazıyı beğendiğine sevindim, teşekkür ederim.

      Sil
  4. Her yazıniza çok güzel yazıyorum ama gerçekten öyle... sakın yazmayı bırakma :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İçten gelen sözlere her zaman kapım açık :) İçten söylediğini bildiğim için de çok mutlu oluyorum. Beğendiğine sevindim, teşekkür ederim.

      Sil
  5. Şeytanın günahı yok , günah onun çocuğu. Söylenecek başka bir söz yok sanırım. Çok güzel, çok etkileyici. Deryanın Sporgünlüğünden geliyorum kutlarım haftanın bloğu olmuşsunuz. Deryanın söylediği her sözü fazlasıyla hakediyorsunuz. Bloğunuzda çok değişik, çok güzel. Daha güzel paylaşımlarda görüşmek dileğimle. Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş geldin Zehra :) Derya sağ olsun beni sevdiği için -ki kalp kalbe karşı- çok çok güzel sözlerle ifade etmiş bloğum hakkındaki düşüncelerini. Sen de yazılanlara hak vermişsin, o zaman bana gurur duymak kalıyor :) Teşekkür ederim. Görüşmek üzere, sevgiler.

      Sil
  6. Gotik bir yazı olmuş ama senin elinden çıktığı nasıl da belli :) Büyücü seni...
    :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adımı büyücüye çıkaracaksınız:) Kimse alt metne bakmayacak, sadece büyücü olarak kalacağım bu gidişle :))

      Sil
  7. MÜTHİŞSİN.. okudukça kelimelere tekrar dönüyorum ve her seferinde kendimi bir sahnede bu yazıları seslendirirken buluyorum.. ve hep bana aynı hissi ve coşkuyu nasıl verebiliyorsun bunu da bir türlü anlayamıyorum.. "Unutma bıkar insan mezarında bile rahat bırakılmamaktan... "

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de bu tarz yorumlarını ve bu hissi verebilmiş olmayı çok seviyorum :) Maalesef sahnede değiliz, gerçeğimiz bir sürü mezar... Güzel sözlerin için çok teşekkür ederim sevgili Defne.

      Sil
  8. Adrese teslim yazı missss....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne demişler mikrobit? Anlayana sivrisinek saz...

      Sil
  9. Irvin Yalom'un Güneşe Bakmak, kitabını önermek istiyorum. Sanki bu yazı moduna çok yakışır gibi geldi...
    Zorlu kelimeler,

    Sevgiler, Selamlar,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnternetten araştırdım oldukça ilgi çekici buldum kitabı. Edinip okumaya çalışacağım :) Sevgiler.

      Sil
  10. Pırasayı hiç sevmeyen beni "kimse kimsenin kapısında bir tabak pırasayla beklemeyecek." diyip hüzünlendirmeyi başaran insansın, tebrik ederim söz sanatı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de bayılmıyorum; ama onu bile arayacağız bu gidişle :(( Hüznüme ortak olduğun için ben teşekkür ederim. Sevgiler.

      Sil
  11. Her şeyi içinde barındıran ve normal olarak kelimeleri çok iyi kullandığın bir yazı olmuş. Kalemine sağlık
    Gülücüklü Kal...

    YanıtlaSil
  12. Mezar taşımızı bile çalan eli,dili,boyu uzun gölgeden kurtulabilecek miyiz acaba... Belki görürüz o güzel günleri. Yazı süperdi yine, yüreğine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Belki görürüz Zeli... Belki işte, bir umut. Beğendiğine sevindim, teşekkür ederim.

      Sil
  13. Haykırmak istenilen acı belki ancak bu kadar iyi anlatılırdı..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke haykırmak istediğimiz böylesi acılarımız olmasa ve 'olacak olmasa' :( Yazı olarak beğenmene mutlu oldum. Teşekkür ederim, sevgiler.

      Sil
  14. İnsanları mezarında bile rahat bırakmıyor zalimler.... "Şeytanın günahı yok günah onun çocuğu.
    Ya siz kimin çocuğusunuz mezar taşımı geri verin. " Ben burasına bayıldım, şiir gibi geldi. Kalemine sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir yerde bitecek ama. Öyle veya böyle bitecek. Öyle veya böyle de yaktıkları kadar yanacaklar. Teşekkür ederim sevgili Selin.

      Sil
  15. Söz sanatı... Gerçekten tam sizlik bir isim olmuş çok güzel bir yazıydı çok iyi kullanılmış bütün kelimeler ve anlam söylenecek söz yok... Anlamak isteyene çok şey anlatan güzel bir edebi metin... Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle düşünmenize çok sevindim Süleyman Bey :) Blog ismimi layığıyla taşıyabiliyorsam ne mutlu bana. Güzel sözleriniz için teşekkür ederim.

      Sil
  16. Mezarlarında bile rahat edemeyenler:
    Bizi de affedin...
    Çok güzel bir yazı, kalemine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle giderse birileri de bizden af dileyecek ileride... Zincirleme af temennileri :( Yanlışlıkla yaşıyoruz hepimiz. Teşekkür ederim sevgili Gizli Özne, sevgiler.

      Sil
  17. Hayallerimizin sığacağı bir tabut yok..Kaleminize sağlık..Çok güzel

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok maalesef... Beğendiğinize sevindim, çok teşekkür ederim.

      Sil

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *