Uyanır insan kendi mezarının başında ürkmüş bir tavşan sıçrayışıyla bir sabah. -ortasından kan fışkıran bir mezarlığın koynunda uyurken hani- Gözleri dört tarafa aldırmazca saçılmış ölülerin kokar ayakları,
madalyası gibi içinden çıkılmaz bir cinnetin, kokar.
Karanlıkta el yordamı giderken bir ihtimal üzerime basmıştı bazıları yahut da ciğerime. Adımı kusmuştum, bir bıçak tükürmüştüm.
Yazık olmuştum.
Şimdi kentler, kendini katiline sırayla sevdiren pahalı bir vücudun şiddetle sarsılması... Güneşin şen dünyadan hasetle rol çalması... Hani şu bir vakitler elimize avucumuza kalbimize sığmayan
ŞİMDİ ENGİN BİR YARA GİBİ KANAYAN, ŞAHLANAN, BOŞALAN SİNSİ DÜŞMAN.
Beni bırakın siz devam edin benim kabahatim çok. Henüz yapılamadı düşlerimi sığdıracak bir tabut ve henüz bilmiyorsunuz iyi miydim acaba? İyi bilirdik'lerin yağmur olup yağacağı sıcak bir Haziran istemiştim sadece. Bir de küçük bir aşk, o işte çok masumane...
Unutuyor insan hay Allah... Halbuki unutmasa?
Gösterişli borulara üflenir, ayaklanır kendi kanına ölüler, gökyüzü darmaduman. Titrer bakışlarında yavrusunun gölgesi özlemli bir annenin. Kirimiz yıkamakla geçecek türden değil, terimiz simgelemiyor onuru ve ekmeği. Biz şehvetin oyuncakları biz namus yargılayıcıları biz hisli ve şair çiyanlar...
Hiç kimse hiç kimsenin ellerini tutmayacak artık mesela. Hiç kimse hiç kimsenin kirpiklerine dokunmayacak. Hiç kimseye hiç kimse kadar umut, kimse kimsenin kapısında bir tabak pırasayla beklemeyecek kimseden de kimseye cevapsız çağrılar yok.
Şeytanın günahı yok. Günah onun çocuğu.
- Hey! Bana derhal mezar taşımı geri verin! Kemirgen sıfatınız, topal bakışlarınız, aksıran diz kapaklarınız, usta palavracı ayak baş parmaklarınız, ayak baş parmaklarınızın çukurunda biriken simsiyah pislik, sudan sabundan çıkarmadığınız ellerinizin akıl almaz uzunluğu, dudaklarınızdan damlayan kan, bir celladı andıran kırmızı göz bebekleriniz, geniş çok geniş mideniz, saçınızda kırılmayan bitin şu soysuz tohumları, vicdanınızı aldırdığınız bir dizi ameliyat, şeytanla iş ortaklığı, şeytanla yarenlik şeytanla pek yoldaşlık...
Şeytanın günahı yok günah onun çocuğu.
Ya siz kimin çocuğusunuz mezar taşımı geri verin.
Unutma uyanır insan kendi mezarının başında çok koşmuş çok yorulmuş bir ceylan yılgınlığıyla. Ellerini açar semaya: Öldüm dirildim / dirildim ölüyorum! Bu nasıl oyun?
Unutma insan bir sabah bir bakar mezar taşını çalmışlar. Elleri uzun, boyları uzun, dilleri uzun, vicdanları yok gölgeler kaçışıyor sağa sola çılgınca. İnsan seslenir : "Bana mezar taşımı geri verin! Ama, verseniz de sizi affetmeyeceğim..." Unutma bıkar insan mezarında bile rahat bırakılmamaktan...
Bize mezar taşımızı geri verin. Ama, verseniz de sizi affetmeyeceğiz BİLİN.
Sen bir kelime sihirbazisin kesin karar verdim bosuna sahmeran dememisim :) nerden çikiyor bu kelimeler yahu?
YanıtlaSilKendi yazılarımı çok beğenemiyorum niyeyse, daha iyi yazacakmışım da yazmamışım gibi geliyor hep :) Bu yüzden sözlerin çok değerli. Fena da yazmıyorum demek ki diyorum :) Çok teşekkür ederim canım, sevgiler.
SilBinlerce kez ölüp, binlerce kez diriliyoruz. Ruhumuz paramparça... Kalemine sağlık çok güzel bir yazı. :)
YanıtlaSilBeğendiğine sevindim, çok teşekkür ederim :)
SilEdebiyatı bu yüzden seviyorum işte.Neler neler söylemek isterken kendimi tutuyorum tutmasam kötü şeyler yazıcam onun için hiç yazmıyorum, ama duygularımı düşüncelerimi sanat süzgecinden geçirerek okumak gerçekten çok iyi geldi kalemine, yüreğine sağlık...
YanıtlaSilAh ah... Hakikaten yazılacak, söylenecek neler neler var da faydası yok... Yazıyı beğendiğine sevindim, teşekkür ederim.
SilHer yazıniza çok güzel yazıyorum ama gerçekten öyle... sakın yazmayı bırakma :)
YanıtlaSilİçten gelen sözlere her zaman kapım açık :) İçten söylediğini bildiğim için de çok mutlu oluyorum. Beğendiğine sevindim, teşekkür ederim.
SilŞeytanın günahı yok , günah onun çocuğu. Söylenecek başka bir söz yok sanırım. Çok güzel, çok etkileyici. Deryanın Sporgünlüğünden geliyorum kutlarım haftanın bloğu olmuşsunuz. Deryanın söylediği her sözü fazlasıyla hakediyorsunuz. Bloğunuzda çok değişik, çok güzel. Daha güzel paylaşımlarda görüşmek dileğimle. Sevgiler
YanıtlaSilHoş geldin Zehra :) Derya sağ olsun beni sevdiği için -ki kalp kalbe karşı- çok çok güzel sözlerle ifade etmiş bloğum hakkındaki düşüncelerini. Sen de yazılanlara hak vermişsin, o zaman bana gurur duymak kalıyor :) Teşekkür ederim. Görüşmek üzere, sevgiler.
SilGotik bir yazı olmuş ama senin elinden çıktığı nasıl da belli :) Büyücü seni...
YanıtlaSil:D
Adımı büyücüye çıkaracaksınız:) Kimse alt metne bakmayacak, sadece büyücü olarak kalacağım bu gidişle :))
SilMÜTHİŞSİN.. okudukça kelimelere tekrar dönüyorum ve her seferinde kendimi bir sahnede bu yazıları seslendirirken buluyorum.. ve hep bana aynı hissi ve coşkuyu nasıl verebiliyorsun bunu da bir türlü anlayamıyorum.. "Unutma bıkar insan mezarında bile rahat bırakılmamaktan... "
YanıtlaSilBen de bu tarz yorumlarını ve bu hissi verebilmiş olmayı çok seviyorum :) Maalesef sahnede değiliz, gerçeğimiz bir sürü mezar... Güzel sözlerin için çok teşekkür ederim sevgili Defne.
SilAdrese teslim yazı missss....
YanıtlaSilNe demişler mikrobit? Anlayana sivrisinek saz...
SilIrvin Yalom'un Güneşe Bakmak, kitabını önermek istiyorum. Sanki bu yazı moduna çok yakışır gibi geldi...
YanıtlaSilZorlu kelimeler,
Sevgiler, Selamlar,
İnternetten araştırdım oldukça ilgi çekici buldum kitabı. Edinip okumaya çalışacağım :) Sevgiler.
SilPırasayı hiç sevmeyen beni "kimse kimsenin kapısında bir tabak pırasayla beklemeyecek." diyip hüzünlendirmeyi başaran insansın, tebrik ederim söz sanatı.
YanıtlaSilBen de bayılmıyorum; ama onu bile arayacağız bu gidişle :(( Hüznüme ortak olduğun için ben teşekkür ederim. Sevgiler.
SilHer şeyi içinde barındıran ve normal olarak kelimeleri çok iyi kullandığın bir yazı olmuş. Kalemine sağlık
YanıtlaSilGülücüklü Kal...
Beğendiğine sevindim, teşekkür ederim :)
SilMezar taşımızı bile çalan eli,dili,boyu uzun gölgeden kurtulabilecek miyiz acaba... Belki görürüz o güzel günleri. Yazı süperdi yine, yüreğine sağlık.
YanıtlaSilBelki görürüz Zeli... Belki işte, bir umut. Beğendiğine sevindim, teşekkür ederim.
SilHaykırmak istenilen acı belki ancak bu kadar iyi anlatılırdı..
YanıtlaSilKeşke haykırmak istediğimiz böylesi acılarımız olmasa ve 'olacak olmasa' :( Yazı olarak beğenmene mutlu oldum. Teşekkür ederim, sevgiler.
Silİnsanları mezarında bile rahat bırakmıyor zalimler.... "Şeytanın günahı yok günah onun çocuğu.
YanıtlaSilYa siz kimin çocuğusunuz mezar taşımı geri verin. " Ben burasına bayıldım, şiir gibi geldi. Kalemine sağlık
Bir yerde bitecek ama. Öyle veya böyle bitecek. Öyle veya böyle de yaktıkları kadar yanacaklar. Teşekkür ederim sevgili Selin.
SilSöz sanatı... Gerçekten tam sizlik bir isim olmuş çok güzel bir yazıydı çok iyi kullanılmış bütün kelimeler ve anlam söylenecek söz yok... Anlamak isteyene çok şey anlatan güzel bir edebi metin... Kaleminize sağlık...
YanıtlaSilBöyle düşünmenize çok sevindim Süleyman Bey :) Blog ismimi layığıyla taşıyabiliyorsam ne mutlu bana. Güzel sözleriniz için teşekkür ederim.
SilMezarlarında bile rahat edemeyenler:
YanıtlaSilBizi de affedin...
Çok güzel bir yazı, kalemine sağlık.
Böyle giderse birileri de bizden af dileyecek ileride... Zincirleme af temennileri :( Yanlışlıkla yaşıyoruz hepimiz. Teşekkür ederim sevgili Gizli Özne, sevgiler.
SilHayallerimizin sığacağı bir tabut yok..Kaleminize sağlık..Çok güzel
YanıtlaSilYok maalesef... Beğendiğinize sevindim, çok teşekkür ederim.
Sil