13 Eyl 2015

HARAMZADE


Çözüldü büyüsü eski şarkıların. Aşklar ihtiyarladı. Zorba yaralar açıldı her yanımızda. Üstümüze başımıza yalnızlık sindi. Çok vurulduk. Çok düştük. Mezarsız karıştık toprağın siyah kanına.

Adımları birbirine dolaşan aceleci insanlar, dur durak dinlemeden sömürdü ışığını gökte güneş yerde sevdanın. Payına koca bir hiç düşen yetim çocuklar gibi sığındık köşemize. Çektiler çıkardılar. Uzun namlulu tüfeklerin bir ucunda çocukluğumuz öbür ucunda yarınlarımız. Yarınlarımız çocukluğumuza nişan aldı. 

Her şey delice suskun. Bağıran ne varsa yabancımdır. Haykıran ağızlar düşman. Doğumundaki sancıdan bilmeliydim sonsuz bir gam taşıdığını karnında senelerce. Suretinden bihaber kara yağız, zift eniği, uygunsuzca hiç kimsesiz... Ne mevsimlerden bir yoldaş edinebilmiş ne senelerden. Git demişler hep, kimse bir gel dememiş. 

Şimdi biz bekliyoruz; sorarım neden bekliyoruz? Sorarım, köşede çöp kovasının başında tek ayak üstünde kaç hevesimiz kırılıp parçalandı? Kaç tuz buz olmuş umut bıraktık kalem açacaklarından? Kanatlarımızı utanıp sıkılmadan kim birbirine bağladı?

Şimdi ne domatesin tadı var ne üzümün. Ne aşkın ne hasretin. Yaygaracı gülüşmeler, görkemli acılar, feryat figan beklemeler, gösterişli sevmeler sarmış ortalığı. Şimdi ne başlamanın anlamı var ne bitirmenin. Şimdi etek boyları dizlerinin üzerinde kan kırmızıya boyalı dudaklarıyla hafifmeşrep kadınlar, yarınsız adamların koynunda yalandan birleşirken... Çoğalanın insan değil dert olduğunu anlatırım er ya da geç. Anlarsınız. Sözün beş para etmediği, kalbin hiçbir şeye deli deli çarpmadığı, bütün bakışmalar anlamını dört nala kaybettiği zaman.

Şimdi ne domatesin tadı var ne de üzümün.

Çözüldü büyüsü bütün eski şarkıların. Neredeyse hepsini öğrendik sırtımızdan bıçaklayanların. Bütün ayak oyunlarını aşktaki,  yüzde doksan hilesini yaşamanın, yalnızlıkta becerimiz büyüdü farkında olmadan. Aynaları sevdik sevip de sevişemediğimiz her dünya nimeti yerine.

İğneler atlaslarda, atlaslar heybelerde, heybeler omuzlarda çürüdü. Ben sizi görüyordum. Horul horul karışırken siyahına katil gecelerin görüyordum. İştahlı kahkahalar savururken soluk alışverişlerin göbeğine. Sizi görüyordum inanmadığınız bir aşkın kollarında ciğerlerinizi kusarken. Geçmişi soyunurken, altın kadehlerde nefis içkiler yutkunurken. Gözünüze dizinize dururken, haram zıkkım olurken, evlerinize ateşler düşerken bir de.

Her şiir mısrasında görüyordum, her şarkı sözünde her ezgide duyuyordum ben. Ölüyordum ölüyordum. Ölmüyordum ölüyordum. Kıssadan hissekar acılarımla yalın ayak geziyordum gölgelerinizin üstünde. Yoksul bir alından damlayıp düşüyordum ayak ucunuza. En şaşaalı vitrinlerdeki en kocaman harf bendim. İçinizde gizli gizli beslediğiniz sevgili kininiz bendim. Yalandan özlediğiniz, uzaktan beklediğiniz, peşi sıra delirdiğiniz, her noktasındaki, istemsiz adımlarla bezeli kirli kaldırımlarınızın ezilen. Taşa karışan. Düşe bulaşan. Sığmayıp taşan.

Ne domatesin tadı var şimdi ne üzümün. 

Ne aşkın ne hasretin. 

Ne yaşamın 

Ne de ölümün.

25 yorum:

  1. Ne kadar harika yazmışsın, kalemine, yüreğine sağlık arkadaşım. Bu yazının telif hakkını almalısın nette yarın öbür gün herkes 'ben yazdım' gibi yayınlamaya paylaşmaya başlayabilir. Gerçekten yazmanın hakkını vermişsin. Tebrik ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım benim, teşekkür ederim çok mutlu oldum sözlerinle. Oldu zaten o dediğin birkaç kez. Sonra 5-10 yazımı onaylattım; ama yetişemiyorum maalesef. Çok yazı çok şiir var, takip de edemiyorum ne yazdım hangisini onaylattım hangisini onaylatmadım vs. Sözün özü koyverdim gitti :) Yapan var mı bilmem şu an; ama varsa Allah'ından bulsun, ne yapabilirsin hangi biriyle uğraşabilirsin ki...

      Sil
  2. Kaleminize, Yüreğinize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Süleyman Bey, sağ olun.

      Sil
  3. Haklısın, hiçbir şeyde tat kalmadı, tat bırakmadık...
    Anlattığın şey ne olursa olsun çok güzel yazıyorsun, zevkle okuyorum. Hatta genelde uzun oldukları için daha iyi anlayabilmek için vakit ayırıyorum. Kalemine sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kalmadı tabii ya. Dediğin gibi, "bırakmadık" . Biliyorum özenle okuduğunu, çok teşekkür ederim :)

      Sil
  4. Yeni bir yazını görünce mutlu oluveriyorum hemen. Okuyunca daha da mutlu. Çok güzel bir yazıydı yine keyifle okudum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Onur duydum inan ki :) Çok teşekkür ederim, böyle güzel sözler insanın yazma zevkini kat be kat artırıyor.

      Sil
  5. Satır satır içine alan bir yazı.3 kere okudum.Kalemine sağlık olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. 3 kez okumanız çok gurur verici, sağ olun.

      Sil
  6. Merhaba Fidaann ,özlemişim yazılarını, acele etmeden sindire sindire okuyacağım güzel yazılarını ....Ben tembelleştim bu aralar,tatilden çıkamadım daha...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba hocam, yokluğunuz çok fark ediliyor :) Ama, hem dinlenmeye ihtiyacınız vardı hem de siz artık ünlü bir tv programının kıyafet tasarımcısısınız :) Tatilde bile çalıştığınızdan eminim. İnşallah az da olsa dinlenebilmişsinizdir. Hoş geldiniz sefa getirdiniz :)

      Sil
  7. Çok istememe rağmen benim için senin yazılarına yorum yapmak çok zor, çünkü yazma yeteneğim olmadığı için yazdığın yazılara ne yazsam kifayetsiz kalacak biliyorum. Çoğu kez yorum yazmaya başlayıp sonra yazdıklarımı beğenmeyip vazgeçmişimdir. Sadece şunu söyleyebilirim hani derler ya gönülden gönüle bir yol vardır diye işte senin yazıların o yol olsa gerek:) gönlüne yüreğine sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beni en mutlu eden yorumlardan birine imza atmış olmanıza ironi diyelim öyleyse :) Ne kadar güzel, ne kadar zarif ve onur verici sözler... Çok teşekkür ederim. Okuduğunuzu, duyumsadığınızı, gönlünüzün buralarda olduğunu biliyorum ben. Sağ olun...

      Sil
  8. yazınızı yine ilgiyle okudum, diğerleri gibi bu da vurucu. ama bir kaç kere daha da dile getirdiğim gibi, her cümlenizi okurken kelimelerinizin nasıl değişip, çoğalıp, bütünleşip böyle vurucu cümleler oluşturduğunu merak ediyorum hafif de kıskanarak.)) örnek:düşe bulaşmak, kıssadan hisse acılar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siz de çok güzel resim çiziyorsunuz; ama ben kıskanmıyorum :) Can-ı gönülden takdir ediyorum. Şaka bir yana, 12 yaşımda şiir yazmaya başladım. Okumayı öğrendiğim günden beri de elime geçen okunaklı her şeyi okurum. Bir tarif veremiyorum; ancak bunlarla ilgisi olduğunu söyleyebilirim. Üniversitede de Türk Dili ve Edebiyatı bölümü okudum. Sürekli bir şeyler karalayınca da beğendiğiniz şeyler çıkıyor ortaya demek. Gerçekten bir tarifi yok, biraz da yatkınım neyse ki yazmaya. Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.

      Sil
  9. Bu yazılarını kitapta toplamalısın.Hepsi sanat eseri gibi çok güzeller.Bunu bir düşün diyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah bir gün olur niye olmasın. Şimdilik böyle bir şey yok gündemde; ama belki bir gün olur :) Teşekkür ederim.

      Sil
  10. Çok güzel bir yazı.Doğru valla domateste üzümde bile tat yok artık başka şeylerde nasıl olsun.Kalemine yüreğine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Domatese, üzüme kadar bozduk her şeyi, gerisini sen düşün :) Çok teşekkür ederim, beğenmene sevindim.

      Sil
  11. Sen kitap çıkart ben hiç bıkmadan,aralıksız okuyayım...Çok derin,çok anlamlı,yüreğe dokunan şeyler yazıyorsun.Maşallah masallah nazarim değmesin :) Sevgiler canim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Senin nazarın değmez :) Bu sözleri ne kadar yürekten söylediğini hissedebiliyorum çünkü. Çok teşekkür ederim Berikacım, gurur duydum gerçekten.

      Sil
  12. Yalan yok ben de defalarca okudum.Ciddi bir yeteneksiz.Duygularima tercüman oldun.Evet tadı yok maalesef eskisi gibi

    YanıtlaSil
  13. Yalan yok ben de defalarca okudum ciddi bir yeteneksin. Duygularima tercüman oldun.Haklısın hiçbirşeyin tadı yok maalesef eskisi gibi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepimiz aynı fikirde, aynı histeyiz yazık ki. Hiçbir şeyin tadı kalmadı. Beni bir yetenek olarak görmenden onur duydum, çok teşekkür ederim :)

      Sil

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *