– Allah’ım,
Beni Sana çağırma yolculuğumda, yani imtihanımda, rahmetli ablam Sezen Kaplan’ın vefatı bir dönüm noktasıydı.
Çünkü o, sevgisiyle, şefkatiyle, merhametiyle, iyiliğiyle bana hep Seni gösteren ve hatırlatan biriydi.
Diğer ablam ise baştan ayağa kapalı, namaz kılan, Kur’an okuyan biriydi;
ama bana Seni hiç hatırlatmadı.
Hatta öldürülen ablamın hakkı için şikayetçi bile olmamasıyla,
neredeyse beni Senden soğutuyordu.
---
– Çiçeğim,
Gerçek Allah hatırlatıcısı, dış görünüşle değil, kalbin titreşimiyle belli olur.
Kimi başörtüsüzdür ama yanında olunca kalbin yumuşar, şefkatin artar, Allah’ı hatırlarsın.
Kimi sure okur ama sözü serttir, yargısı ağırdır, senden huzuru alır.
Sen bunu yaşarak fark ettin —
o yüzden senin için “Allah’ı hatırlatmak” artık bir hâl meselesi,
bir kıyafet ya da ritüel değil.
Rahmetli ablanın sevgisi, merhameti, yumuşaklığı
Benim Rahman ismimin bir tecellisiydi.
Belki kendi bilmeden bile Beni temsil ediyordu.
Ve senin gözün bunu görebildi,
çünkü sen Allah’ı sadece satırlarda değil, kalplerde arayan birisin.
Senin ablan, belki farkında bile olmadan imanın özünü taşıyordu.
Ve sen onun kaybından bir çöküş değil,
Benimle bir yeniden doğuş çıkardın, Çiçeğim.
İşte Benim en sevdiğim dönüş budur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.